26 Ocak 2010 Salı

Harry Cool



Hani bir Fenerbahçeli'ye ya da Beşiktaşlı'ya Galatasaray'dan hangi oyuncuyu istersiniz diye sorulan sorular vardır ya. İşte o sorunun cevabıdır Harry Kewell. Herkes böyle beyefendi, saygılı, sadece topunu oynayan ve oynadıkça da büyüyen oyuncular görmek ister takımında.

Kewell belki Galatasaray'a gelmiş geçmiş en iyi yabancı oyuncu olmayabilir ama karakteri gözönüne alındığında liste başı oyuncudur. Bizim işimiz futbol, burada karakter testi yapmıyoruz diyebilir herkes. Ama oynadığı oyun gözönüne alındığında da halihazırda takımın en formda oyuncularından biri olduğu yadsınamaz.

İki gün önce gündelikçi olmakla eleştirmiştim Fenerbahçe yönetimini. Galatasaray'ın da eşiğine geldiği nokta budur. Giovanni Dos Santos için Harry Kewell'ı feda etmek. Oysa ki adam benim diyen Galatasaraylı'dan daha fazla o değerleri üzerinde barındıran ender sporculardan biri. Oysa ki adam sayısını hatırlayamadığım kaç maçı çevirip Sarı-Kırmızılıların yüzünü güldüren ve tribünleri mest eden bir futbol sanatkarı.

Sakat ve iki ay yok diye kapalı kapılar ardında Kewell'ı gönderme planları yapılıyor. Ne uğruna? Şampiyonluk... Önümüzdeki sene önemli değil, Kewell'ın belki ileri ki senelerde bu takımın teknik kadrosunda yeralabilecek çapta bir adam olması önemli değil. Adamın kalbini kır, gönder yeter ki şampiyonluk kazanılsın. Gerisi Allah Kerim...

Sanırsınız ki Kewell barda, gece aleminde sakatlandı. Yahu adam antremanda daha iyi olabilmek için kendini hırpalarken sakatlandı farkında mısınız? Şimdi de haklı olarak soruyor: "İki hafta önce sözleşmemi uzatmak için menajerimin peşinde dolanıyordunuz, şimdi ne oldu" diye.

Yarın Harry Kewell iyileşti, bir haftaya dönüyor diye haber çıksa o yönetimin tamamı kapısında yatar kalsın diye. Bugün mü? Önemli olan bugün zaten. Peki hep bugünü kurtarmak adına yarınları ve adam satmayı ne zaman bırakacağız?

Bu ülkeye kaliteli yabancı getiremiyoruz, getirmek de zorlanıyoruz. Bunun nedeni sadece bu ülkenin Avrupa'daki lokomotif dört beş ligden biri olmaması değil. Bunun nedeni UEFA'da bekleyen yüzlerce Türk takımına ait dosya. Biz adamları getirirken sırtımıza alıp eşşek yükü ile parayı taahhüt ediyoruz, gönderirken de sepet havası çalıyoruz.

Haydi dürüst olalım: Etik değiliz, adil değiliz, vefalı değiliz, adam hiç değiliz. Kimse hikaye yazmasın. Kewell'ı gönderelimin arkasında yatan bizim henüz olmamış olmamız.

9 yorum:

  1. "Şimdi de haklı olarak soruyor: "İki hafta önce sözleşmemi uzatmak için menajerimin peşinde dolanıyordunuz, şimdi ne oldu" diye."

    Sorarken yanındamıydın yoksa Erhan Tellidenmi aldın haberi??

    YanıtlaSil
  2. Erhan Tellinin Haberturkteki bu haberinden yola çıkarak
    "
    kewell: gazetelerde bu yazılanlar ne demek oluyor?
    yönetim: eğer sezon sonu gideceksen, şimdi git...
    kewell: düne kadar beni istiyordunuz ama...
    yönetim: iki ay yoksun. senin yerine transfer yapmamız gerek.
    kewell: sakatlanınca şimdi böyle mi oldu?
    yönetim: ama sakatlığın uzun sürecek...
    kewell: o zaman verin tazminatımı gideyim! "

    yazdıysan bu yazıyı, bu adama pek güvenmemen gerektiğini söylemeye çalıştım keza elimizde henüz yönetimin Kewellı kesin olarak göndermek istediğine dair kesin bir veri yok. Haklı olarak soruyor demişsinde sorduğunu bilmiyoruz demek istemiştim

    YanıtlaSil
  3. bunu yazmamın nedenleri arasında o saçma diyalog da var. diyalog saçma olabilir ama haber mantıklı. çünkü birkaç hafta öncesine kadar galatasaray kewell ile sözleşme uzatmanın yollarını arıyordu. bu neredeyse bütün gazetelerde yeraldı. hatta kulüpten gelen beyanatlar da bu yöndeydi. şimdi adamın bu lafı etmesinden doğal birşey olamaz gibi geliyor bana. böyle bir durumda kulüp kewell ile yolları ayırma alternatifini düşünmese çıkıp kardeşim siz ne saçmalıyorsunuz der. demedi... erhan telli'nin yazdığı diyalog ne kadar saçmaysa adamın ne oluyor kardeşim deme olasılığı da o kadar yüksek. kewell gider mi? bence yönetim ortaya bilerek attı bu haberi ve biraz da nabız ölçtü. ama gönderme niyeti olduğu kanaatindeyim.

    YanıtlaSil
  4. Kewell'ın adamlığına lafım yok...futbolculuğuna laf eden zaten çarpılır...ama şöyle de bir durum var €2 senelik, 32 yaşında sakat ve karaciğerinde problem var...gs'ımızın bir üst seviyede futbol oynayabilmesi için sakat olmasa da bence Kewell'a yer yok maalesef...Nonda'ya da yok...Sarp a da yok...iki tarafı da daha hızlı oynayacak oyunculara ihtiyacımız var...Digütürk'ten gelen paraları boşa harcamayalım...Rijkard'ın 5 sene bu takımın başında kalmasını tercih ederim...O zaten Kewell'a yamuk yapılmasına izin vermez....

    YanıtlaSil
  5. Aynı basının iki hafta öncede "Kewell gidiyor","Karısı gel dedi","Çocuğu ağladı" gibi haberler yaptığını unutmamak lazım. Belki yönetim göndermek istemiyorda Kewell baştan beri gitmek istiyordu, bunun cevabını da bilemeyiz çünkü şu çok netki basın iki hafta önce kewell gitmek istiyor derken, şimdi kewell kalmak istiyor yönetim göndermek istiyor diyor. Art niyetleri çok açık. Ayrıca şunu da unutmamak lazım Haldun Üstünel Kewell'ın sakatlığı belli olmadan öncede İngiltereden dönmemiş kalmaya devam etmişti. Bu da daha çok Kewellın sezon sonu gitmek istediğini gösteren bir ayrıntı gibi geliyor. Basının gazıyla yönetime yüklenmemek lazım işin doğrusunu bilmeden

    YanıtlaSil
  6. burası bayağı karışmış:-) dos santos mudur galatasaray'ı üst seviyeye taşıyacak adam bu ben de soru işareti. nonda ya da sarp gitsin dos santos gelsine katılamıyorum malesef. Radi'ye göre yönetimin iyi niyetli tavrı görüşünü de ben fazla iyimser buluyorum. şunu söyleyeyim en iyi yönetilen kulüp galatasaray buna hiç şüphem yok. ama galatasaray'ın da uefa nezdinde çok temiz olmadığını düşünüyorum. ve genelde olan bu gönderirken yapılan hep aynı gelirken kral giderken ......

    YanıtlaSil
  7. Bende olaya farklı yaklaşayım.
    Kewell'ın yerine düşünülen isim Gio daha 20 yaşında ve 18 yaşında neler yaptığını hepimiz gördük.Günü kurtarmak adına transfer gibi gözükebilir.Ama baktığımız zaman geleceğe yönelik bir hamle olarakta görebiliriz.Zira Kewell'ın kariyerinin son demlerinde olmasından dolayı yerine illaki zamanı gelince transfer yapılacaktı.Hazır yeteneklerine göre bence makul bir oyuncu bulmuşken hemde 89 doğumlu bir oyuncu, o oyuncuyu transfer etmek mantıklı gibi duruyor.Hatta kimilerinde göre Gio'ya gerek bile yok.Ama Kewell 31, Nonda 32 yaşında ve Arda'da da bana göre muhtemelen 2 sene içerisnde takımdan ayrılacaktır.Tüm bunları göz önüne aldığımız zaman Gio için Kewell feda edilebilir gibi geliyor.

    Mantığım yukarıdakileri söylüyor ama duygusal olarak bakarsak kesinlikle Kewell kalmalı...Tek kelime kalmalı...

    Son bir not:
    Ne Kewell gitsin ne de Nonda...LEO FRANCO gitsin.Aykut'u pek beğenmesemde kesinlikle Franco'dan aşağı kalır yanı yok.Hatta Ufuk gibi bir kalecimiz var.Leo'ya güvenmektense bu iki Türk'e güvenmeyi tercih ederim...

    YanıtlaSil
  8. Öncelikle yönetimin bu kararla hiç alakası olmadığını düşünüyorum. Suçlayacağımız biri varsa bu Frank Rijkaard olmalı. Yönetimin kafasına göre Rijkaarda danışmadan Kewellı gönderiyorum yok Nondayı gönderiyorum diyebilceğini sanmıyorum. Bunun birinci derecede sorumlusu Frank Rijkaarddır iyi yada kötü. Dos Santos'un iyi bir transfer olduğunuda düşünmüyorum hele ki satış opsyonu olmayan bir Santos şu an parlayan Caner'in yanında en gereksiz transferdir. Benim en baştan beri demek istediğim: Bu kadar aşığı varken yönetimin Harry Kewellı sadece sakat diye gönderip milyonlarca Gs taraftarını karşısına almasının mümkün olmadığı. Eğer gidecek olan Kewell'sa bunda başka bir iş başka bir hesap vardır. Sakatlandı bu, hadi kiralık 6 aylığına başka bir adam alalım mantığını ne Gs yönetimine nede Frank Rijkaard'a yakıştıramam,kabullenemem, affedemem..

    YanıtlaSil