7 Ocak 2010 Perşembe

Flamengo Mersin'e Giderken Fenerbahçe Nasıl Tersine Gitti



Flamengo Brezilya'nın en önemli futbol kulüplerinin başında yeralır. Zicolu altın çağ onlar için unutulmaz yıllardı. Brezilya'nın en büyük taraftar desteğine sahip olan Flamengo'nun bu yıl ulaştığı şampiyonluk aslında Brezilya'nın %19'unun da mutlu olması anlamına geliyor.

38 milyonu aşan taraftar grubuyla bugün pekçok ülkenin nüfusundan daha fazla bir topluluğa sahipler. Bunu biraz daha net anlatabilmek için eğer bir ülke olsalardı dünyanın 33. büyük nüfusuna sahip olacaklarını söylemek gerekir.

Brezilya'daki popülaritesini anlatmak için de rakiplerine bakmak yeterli. Ronaldo ve Roberto Carlos'un formasını giydikleri Corinthians ülke nüfusunun %13'ü, Sau Paulo %8'i, Palmeiras ise %7'si tarafından destekleniyor. Bunları Vasco De Gama %5, Botofago %2 ve Fluminense %1 ile takip ediyorlar.

Rio de Jenario takımı olan Flamengo'nun bu şehirde nüfusun %49'u tarafından desteklendiğini söylersek ne kadar ezici bir çoğunluğa sahip olduğunu da göstermiş oluruz.

Tüm bu rakamlara baktığımızda aklıma şu soru takılıyor. Neredeyse son yirmi yıldır bir şampiyonluğu bulunan ve en spektaküler isim Adriano'yu ancak geçen sene kadrosuna dahil eden bir kulübün nasıl bu kadar çok taraftarı olmaya devam eder.

Ülkemizde Fenerbahçe uzun yıllar taraftar sayısında ezici çoğunluğa sahipken Galatasaray'ın ülke futbolunu domine ettiği 90'lı yıllarda Fenerbahçe'nin önüne geçmesi ile Brezilya'da son 20 yıldaki başarısızlığa rağmen Flamengo'nun taraftar sayısını koruması ve hatta artırması ilginç değil mi?

Belki 16-24 yaş arası gençlerin %23'ünün Flamengo taraftarı olması 20 yıl öncesine kadar gelen başarılı dönem ile açıklanabilir ancak daha küçük yaş grubu olan çocuklar arasında da taraftar oranının %23 olmasının açıklaması oldukça zor.

Flamengo Rio takımı ve tüm SES gruplarına hitap ediyor. Brezilya'nın kalbindeki takım. Öte yandan Fenerbahçe'de İstanbul takımı ve o da Türkiye'nin herşeyine yön veren bir şehrin takımı olarak Flamengo'nun popülaritesinin tersine son yirmi yılda sürekli taraftar oranında kayıp yaşıyor.

Kendi kafamda açıklayabildiğim tek şey var: Galatasaray özellikle 90'larda çok başarılıydı kabul ancak Fenerbahçe'nin taraftar kaybını açıklayacak daha güçlü bir neden var. Öfke futbolu... Son yirmi yılda özellikle Ali Şen ile başlayıp son döneme kadar devam eden dayatmacı, kavgacı tutum.

Bu ülke insanı hiçbir zaman dayatmaları sevmedi. Birçok askeri darbe yaşadı, askerini çok sevmesine ve siyasi yapının tüm kirliliğine rağmen askeri dayatmayı istemedi. Aynı şekilde siyasi kavgalardan da çok çekti ve Turgut Özal'ın iktidara geldiği 1983'ten bugüne kavganın olduğu yerden sürekli kaçtı. Artık ister iktidar olsun ister muhalefet kavgacı söylemler siyasilerin işine yaramıyor farkındaysanız. Toplumda kaos ve kutuplaşmalar yaratmakta zamanla siyasilerin aleyhine işleyen bir süreç oluşturuyor.

Sözün özü; Fenerbahçe Türkiye'dir denir hep. Doğrudur Fenerbahçe Türkiye'nin yansımadır ancak bu yansıma son yirmi yılda yadsımaya dönüşmüşse bunun nedeni kavgacılıktır.

1 yorum: