Bu tişörtün bir hikayesi var ve sezon başına dayanıyor. Hırvatistan'dan Türkiye'ye İstanbul'a gelen bir Hırvat güzeli Zagrep'te 3 yıl kalan ve işlettiği kafenin müdavimi olan iki Türk gencine konuk oluyor. Bunlardan birinin kardeşi de halen o kafenin ortaklarından.
İstanbul gecelerine dalan üçlü pek tabi bu iki gencimizin arkadaş grubuyla da biraraya geliyorlar. Bu iki genç gibi arkadaş grubunun da büyük çoğunluğu Galatasaraylı ve bir haftasonu Galatasaray'ın maçına da gidiyorlar. Arkadaş gruplarındaki gençlerden biri ile o gün stadyumda tanışıyor kızımız. Serdar adlı gencimiz hem hasta Galatasaraylı, hem de tam bir yere bakan yürek yakan. Hırvat kızımızla gel zaman git zaman burada kaldığı 10-15 günlük süre içerisinde işi pişiriveriyorlar.
Sayılı gün çok çabuk geçiyor ve Hırvat kızımız ülkesine geri dönüyor. İlişki de burada bitiyor ama kızımız Serdar'ı unutamıyor. Ondan geriye kalan ise şu anda kendisinin de kiminle oynadığını hatırlamadığı gittikleri o Galatasaray maçında Serdar'ın ona giymesi için verdiği Galatasaray tişörtü.
Hikayenin gerisini bilmiyorum ama formayı görmek isteyenler İstinye Park'taki Aşktan Geriye Kalanlar Müzesi'ni ziyaret edebilirler. Merak edenler hikayeden geriye kalan ve bu hikayenin ispatı olan tişörtü orada görecekler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder