Fenerbahçe'de grupçuluğun tavan yaptığı yıllar, 1980'lerin sonu, 90'ların başı. Turgut Özal'ın elini öpmesiyle ünlü Tahsin Kaya döneminde yönetim kendi içerisinde bile ikiye bölünmüştü. Bir tarafta Tahsin Kayacılar diğer tarafta karşıtları.
Tahsin Kaya bugünlerin devamında 1989 yılında başkanlıktan ayrıldı. Başkanlık yıllarında Veysel hoca ile çalışan Kaya o dönemde teknik adamıyla iyi birer dosttu aynı zamanda. Veselenovic bir derdi olduğunda başkana açar, başkan da anında çözüm üretirdi. 103 gollü şampiyonluğun iki mimarıydı başkan ve teknik adam.
Görkemli şampiyonluk sonrası ardarda gelen başarısız sonuçlar dostluğu da zedeledi. Önce Veselenovic Nielsen denen Danimarkalı'yı başkan istedi ve getirdi dedi. Ardından da Tahsin Kaya'nın tarihi demeci geldi: "Nielsen mühendis olsaydı tavsiye ederdik, Veysel'in eski öğrencisiydi. Referansları da iyi olunca parasını ben verdim getirdik".
Ama bu futbol içerisindeki tartışmaydı esas sorun Tahsin Kaya yerine gelen yeni yönetim ile eski başkan arasında patlak verecekti. Tıpkı çok yakın tarihte izlediğimiz bir filmin ilk versiyonunu izletmişti camianın önde gelenleri tüm futbol kamuoyuna.
Tahsin Kaya'nın başkan olduğunda ne Fenerbahçe Kulübü'nün yerini ne de beş futbolcunun ismini bildiği söylenir. O zamanlar Fenerbahçe Kulübü paralı müteahitlerin bir seviye yukarı çıktığı bir basamaktır. Kendisinden sonra da aynı yoldan Metin Aşık geçecektir. Bahane olarak ortaya konulan 400 milyon liralık alacak davası yüzünden Tahsin Kaya'yı kulüpten ihraç ettiren de Aziz Yılmaz etkisi altındaki Metin Aşık'tır. İşte o yönetimde bu karara imza koyanların yönetiminde görev alanlardan biri de Aziz Yıldırım'ın ta kendisi.
Aradan 20 sene geçti. Birşeyler değişmiş mi? Bugün o yönetimde bulunan Aziz Yıldırım da Saadettin Saran'ı kulüpten ihraç ettirmedi mi? O günlerde Tahsin Kaya'nın alacağı bahaneydi, esas sorun onu başkanlığa getirenlerle ters düşmüş olmasıydı. Semih Bayülgen önderliğinde birkaç yıl önce başkan olması için yalvaranlar birkaç yıl sonra muhalefet olan Tahsin Kaya'yı böyle silme kararını almışlardı.
2000'li yıllar boyunca izledik aynı senaryoyu. Nedenler değişti ama mentalite aynı kaldı. Güçlü bir muhalefet olasılığını ortadan kaldırarak sultanlığın devam etmesi manifesto oldu Fenerbahçe yönetimlerinde. Gerçi hakkını yememek lazım başta Aziz Yılmaz olmak üzere grupçuluğu bitiren başkandır Aziz Yıldırım. Ama muhalefeti tamamen bitirmiştir aynı zamanda. O günlerde gruplardan kurtulan takım bugünlerde çok sesliliğin özlemini çekiyor. Ne garip çelişki...
Arasıra esip gidiyorum Türk futbolunun son 20 yılını değerlendirebilecek bir dağarcığa sahip olduğum için. Hep değişmeyenin mentalitemiz olduğunu söylüyorum bu son 20 yıl içerisinde seyahat ederken. Dünya değişiyor, futbol değişiyor ama mental değişim bir türlü olmuyor. Alın size bir ispatı daha.
bu paragrafi al;
YanıtlaSil"...Kendisinden sonra da aynı yoldan Metin Aşık geçecektir. Bahane olarak ortaya konulan 400 milyon liralık alacak davası yüzünden Tahsin Kaya'yı kulüpten ihraç ettiren de Aziz Yılmaz etkisi altındaki Metin Aşık'tır. İşte o yönetimde bu karara imza koyanların yönetiminde görev alanlardan biri de Aziz Yıldırım'ın ta kendisi. "
TK yerine tupcu baskan ve milyon dolarlari koy, yakin tarih besiktas senaryosu olsun.
tupcu baskanligi kaybettigi gun milyon dolareslerimi geri verin derse onu da ihrac edebilirler mi?
zanardi fena etkisi latında kalmışım önceki yazıma yaptığın yorumunun. bir de demirören yazısı yazayım ben
YanıtlaSil