18 Ekim 2009 Pazar

Turkcell Süper Lig Dokuzuncu Hafta




Galatasaray - Trabzonspor


Galatasaray erken sezonu açmasının vebalini ödüyor tabi ki ama bir de oyun düzenini oturtamamanın sıkıntıları yok değil. 2-2'den sonra maçın Trabzonspor'a dönmesi içten bile değildi.

Önemli olan Galatasaray'ın 3 gol yemesi değil, oyun içerisinde devamlılığını, oyun konsantrasyonunu yitirmesi. Herkes aylardır Sabri'ye yükleniyor, o da kısmen hakediyor bunu ama Galatasaray'ın elinde daha büyük iki bomba var. Biri defansın göbeğindeki Servet-Zan ikilisi. İkisi kesinlikle beraber oynamamalı. Diğer bomba ise Elano. ister sakat olsun, ister cezalı olsun, ister hafta içi maç oynasın, ister uçaktan yeni inmiş olsun City gibi bir takımdan gelen ve Brezilya Milli Takımı'nda oynayan bir adam dokuz haftada dokuz kere ilk onbirde oynardı.

Rijkaard'ın oynatmak istediği oyunu eleştirmiyorum. Ama zamanında ortega'yı oynatmıyor diye Lorant'a demediğini bırakmadıysam Rijkaard'a da Elano'yu takıma monte edemediği için sırf isminden dolayı birşeyler karalamamak yanlış olur gibime geliyor. Eleştirim ne oyun anlayışına ne de B planı olmamasına. Birinci problem onun kolay kolay aşamayacağı kadro yapısı ile ilgili bir sıkıntı ama ikinci problem konusunda bir an önce aksiyon alması gerekiyor. Ligin ilk yarısı bitecek ve hala Elano yok.

Keita ve Sabri bugün iyi işler çıkardılar ve Galatasaray'ın hemen hemen her golünde aktif rol oynadılar. Fenerbhçe'nin dikkat etmesi gereken kanatta soldan çok Galatasaray'ın sağı.

Gaziantep - Fenerbahçe




Gaziantep deplasmanı için hiç de fena sayılmayacak bir oyun ortaya koydı Fenerbahçe. Ama ne hikmetse 1. Daum döneminden kalan, Zico dönemi ile hastalık haline dönüşen yettiği kadar oynama alışkanlığını bir türlü yenemedi.

Oyunu özellikle ilk 45 dakikada istediği gibi oynadı Fenerbahçe. Ne hikmetse ikinci yarı sanki Gaziantep ne kadar gelirse gelsin atamaz düşüncesi oluştu. Halbuki ikinci golü bulsa maç orada bitecekti. Ligin en çok şut atan adamına ilkinde al da at dercesine pozisyon bıraktılar ki Julio Cesar cezayı çok kötü kesti. Bu haftanın ceza tahtasına teknik adamları koymaya karar verdim.

Daum'un ne Bekir değişikliği anlaşılır gibiydi ne de Özer'i sokmak için 88 dakika beklemesi. Eğer Gökhan Gönül yerine Kazım'ı çıkarsa sağ kanada çözüm bulabilirdi.Yine o dakikaya kadar iyi oynayan Vederson'un Dos Santos'la değişmesi son haftalarda berbat durumda olan Santos'un oyuna sıfır katkısı ile sonuçlanınca Daum kendi mağlubiyet biletini kendi kesmiş oldu.

Haftanın zirvesindeki iki takımın teknik adamı için de birer eksi koydum hanelerine. Teknik adamlar hakkında genelde eleştiri yapmam. Bu haftakiler ise dokuz haftadır bekleyip de göremediklerimle ilgiliydi daha çok.

Haftaya büyük maç var, her iki takım açısından da bu sezonun en ciddi sınavı olacak. Orada iki takım açısından da takkenin düşüp kelin görüneceğini söyleyebiliriz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder