14 Ekim 2009 Çarşamba

Gol Yeme Rüştü, Dayak da Yeme


Garip bir toplumuz, unutmak genlerimizde var. Bu yüzdendir ki son günlerde Milli Takım hengamesi içinde satır aralarında kalan birşeyi gözden kaçırıyoruz.

Benim gördüğüm Türk futbolundaki en iyi kaleci, bazılarına göre Cihatların, Yasinlerin arasında gelmiş geçmiş en iyi kaleci Milli Takımı Ermenistan maçıyla birlikte bırakıyor.

Rüştü Reçber Fenerbahçe'ye Antalyaspor'dan geldiğinde Engin'in arkasında sırasını bekleyen genç bir yetenekti. Engin'in şanssız sakatlığı sonrası kaleyi devraldıktan sonra yıldızı iyice parladı. Unutulmaz şampiyonluk maçında Trabzonspor karşısında gösterdiği performans, Dünya Kupası'ndaki Brezilya maçlarında devleştiği sahneler, Barcelona gibi bir takıma her ne kadar ilk onbirde oynamamış olsa da gidişi unutulacak futbol kareleri değildi. Hele bir de sezon açılışı öncesi Barcelona'nın oynadığı bir hazırlık maçında penaltı kurtarmıştı diye hatırlıyorum da biz daha o gün teslim etmiştik kendisine Katalanların kalesini. Ne de olsa sezon açılışında TV'de Ronaldinho'nun yanında onun da animasyonunu izlemiştik. O kadar önemli bir şeydi ki bizim için sezon açılışını özel bir kanal canlı veriyordu. Ama olmadı, yabancı kontenjanına takıldı, birkaç kötü gol yedi ve Fenerbahçe'ye döndü Rüştü.

"Gol yemem, Surf yerim" klişesini de soktu futbol dünyamıza. Her kaleci gibi onun da zaafları vardı, özellikle Türk kaleciliğinin yan top zaafını fazlasıyla yaşadı. Ama cepheden gelen toplarda bir dönem dünyanın en iyilerinden biriydi. Eğer performasının üst düzeyde olduğu dönemde Barcelona yerine daha ortalama bir takıma gitseydi ya da kendisinin de dediği gibi İngiltere'nin yolunu tutsaydı ne olurdu bilinmez.

Futbol tarihimize taraftardan dayak yiyen kaleci olarak da girdi. Sonuçta leke onun değildi ama dayağı o yemişti. Taraftarlar tarafından çok sevilen bir oyuncu olamadı. Bunda onun ağır, serinkanlı yapısı da etkili olmuştur, paragöz dedikoduları da.

Fenerbahçe'de üst seviye bir kaleci olup bugün Beşiktaş'ta taraftardan benzer muameleleri görse de onun mükemmel meziyetlerini bu durum asla gölgeleyemez.

Rüştü de Ermenistan maçıyla birlikte Milli Takım kalesini bırakıyor. Artık gözlerinin altına kömür süren kalei olmayacak ay yıldızlı takımda. Olmama zamanı da gelmişti, doğru bir karar alıyor bence. Omzunda bir Dünya Kupası bir de Avrupa Şampiyonası üçüncülüğü apoleti ile arkasında parlak bir kariyer bırakarak.

Gol yeme Rüştü, daya da yeme, istersen emekli olduktan sonra bol bol Surf yiyebilirsin.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder