10 Ekim 2009 Cumartesi

Kadın Gözüyle Futbol


Futbolu futboldan anlayan ve o ruhu hisseden bir kadının kaleminden okumak kadar büyük bir zevk olamaz. O kadar erkek 10 gündür yazıyoruz Beşiktaş hakkında. Aslında aylardır, yıllardır eleştiriyoruz Beşiktaş'ı.


Ama Banu Yelkovan'ın Benim Babam Beşiktaşlı yazısı son noktadır. Bu yıl okuduğum en iyi yazılardan biri. Bir erkek bir kadının duygularına dokunduğunda kadın ona aşık olabilir. Bir kadın bir erkeğin duygularına dokunduğunda ise o kadının esiri olursunuz. Banu Yelkovan'ın yazıları da esir edici cinsten.

Bir kadın yazar için sistemler, oyun düzenleri tabi ki önemli ama onlar genelde buna fazla takılmıyorlar, olayın sosyolojik boyutlarını, çevresel faktörleri vs. çok iyi irdeliyorlar. Sistemle ilgili de gerektiğinde yazıyorlar ama çok fazla değil. Mesela Rijkaard'ın B planı muhabbeti ile ilgili de okuduğum en iyi yazı Banu Yelkovan'a aitti.

Türk basınında onun kaleminin gücünde başka bayan yok. Bu yazı umarım ego şişkinliği yaratmaz kendisinde çünkü biri benim için böyle bir yazı yazsa ben de yaratırdı.

Tamam kalemi gücünü yine erkek egemen bir spor dalından alıyor. Babadan gelen büyük bir etkileşim var bu spora bakış açısında. Bildiğim kadarıyla evli ve bir oğlu da var (Hatam varsa düzeltin). O yüzden futboldan anlayan, ilgilenen bir kadın olarak bu kadar çok erkeğin arasında bir kadın gözüyle beslenme şansına sahip.

Ama meselede bu şansını nasıl kullandığı. Banu Yelkovan elindeki şansı, kalemiyle birleştirerek örnek bir futbol yazarı kimliği sunuyor. Teknik analiz çok yapmıyor diyenler olabilir. Zaten yapan fazlasıyla var.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder