12 Eylül 2009 Cumartesi

Son Dünya Şampiyonunu Devirdik



İtiraf etmek gerekir ki ilk tur gruplarında 3'te 3 yapmış olsak da ikinci turda çapraz gruptan gelen takımlar kolay lokma değildi. Milli Takımımız ikinci turun ilk maçında ilk turda kazandığı ivmeyi çok kötü bir sonuçla kaybedebilirdi. Tabi takım olamasalar...

2006'da muhteşem bir takım vardı sahada, hatta 2002'de bile olmayan. İşte bugün üç yıl sonra o takım geri döndü. Çok kötü hücum etmemize rağmen savunmamızla maçı kazandık. İlk periyodta aslında hücum anlamında herşey yolunda gitti. Ömer Aşık pota altını domine ederken İspanyollar bütün uzunlarını kullamak zorunda kaldılar. Ve ilk periyod boyunca sırtlarını Rudy Fernandez'e yasladılar. Bizim için kötü giden tablo ise ribauntlarda ezilmemiz ve ikinci periyodta dahil tüm boşa düşen topların İspanyolların elinde kalması oldu. Neyseki birara 4'e 10 olan hücum ribaundu istatistiği maç sonunda 15'e 13 bimim lehimize döndü. Toplamda aldığımız ribaunt sayı 33 iken rakibin 39 ribaundunun büyük kısmını ilk iki periyodta alması maçın üçüncü ve dördüncü çeyreklerinde bu istatistiğimizi nasıl düzelttiğimizi ortaya koyuyor.

36-34 önde bitirdiğimiz ilk bölüm sonrası üçüncü periyodta birara o ana kadar hiç sayı atamayan Navarro ile bir rüzgar yakalasalar da hızları çabuk kesildi. Dördüncü periyodta dahil maç 6 sayı farkın üzerine çıkmadı ve her seferinde bu fark hızla eridi. Maçın son dakikasına ise 3 sayı farkla önde girerken önce Hidayet sakatlığınında etkisiyle hiç olmayacak bir iş yaptı ve içeri penetre edip normalde sayıyla bitireceği pozisyonda dışarı çıkarttığı dengesiz pası Navarro potamıza bırakınca biranda fark bir sayıya indi. Son hücumda top yine İspanyolar'daydı ve biz bir sayı önde iken Tanjevic'in bu bölümde takımı uzatması maçı bize getirdi. Oyuna bu bölümde giren Ömer Aşık Ersan'ın da katkısıyla Llull'a öyle bir blok yaptı ki dönen topu İspanyolar ancak kasti faulle durdurabildiler.

Maçın geneline baktığımızda oyuna başladığımız iskelet ilk beşin sahada olduğu her anda maçı domine ettik. İçeride ribauntlarda oyunun başında geriye de düşsek bu farkı maç içinde erittik ve sayı açısından da Ömer-Semih ikilisi Gasol kardeşlerin önüne geçti. Hidayet'in sakatlığı nedeniyle neredeyse hiç katkı veremediği maçta Ersan'ın sayıları takımımızı ayakte tuttu. Topun el yaktığı dakikalarda Ender çok güzel bir turnike attı ama Kerem'in çok iyi başladığı maçta az süre alması oyunumuzu olumsuz etkiledi. Bir de zaman zaman Ersan'ı üç numaraya kaydırdığımız anlarda momentumu da hep İspanyollara verdik. Semih bu maçla birlikte iyice uykudan uyandı. Nitekim Tanjevic'in Semih tercihine bu maçta herkes hakverdi. Oyunun büyük bir bölümünde sahada kalıp boyalı alanı dar eden bu kez Semih oldu.

Şut istatistiklerimizin düşmesi normal çünkü ilk kez çok ciddi bir savunmaya karşı oynadık. Ama 26 üçlük atmamız kötü bir tablo. Çünkü boyalı alanı ne zaman kullansak çok iyi işler çıkarıyoruz. Maçın bize gelmesinin en büyük sebebi ne derseniz Rubio'nun oyunda olduğu her dönemde İspanyolların bize karşı beşe dört kalmaları oldu. Rubio'nun şutunu riske ederek onu hep uzaktan savunduk. Böylece adam adama savunma yaparken bile bir kişi ekstradan içeri gömüldü.

Maçın Adamı: Tabi ki Ömer Aşık. Oyunda olduğu her anda çok iyi işler çıkardı, Gasol'u sahadan sildi. Maça soğumuşken son dakika oyuna dahil oldu ve maçı getiren bloğu yaptı.

Maçın Kırılma Anı: Ömer'in bloğu




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder