23 Eylül 2009 Çarşamba

Fenerbahçe Analizi



Basında çıkan haberler üzerine konuşalım. Daum Fenerbahçe'yi çift santrafor ile oynatmak için hazırlık yapıyormuş. NTVSpor'un Fenerbahçe muhabiri Loran Varloyan taktik antremanları izleyen biri olarak kesin bir dille yalanladı bu haberi.

Bir başka bilgi daha geçti. O da yedek takımın onbirinde oynayan Özer'in antremanda en çok göze batan oyuncu olduğu idi. Herkes Daum'u eleştiriyor bugünlerde. Altıda altı yapan takımın oynadığı futboldan kimse memnun değil. Giderek artması gereken form düzeyi gün be gün düşüyor bunun ben de farkındayım. Ama Daum işler en azından puantaj hesabına bakıldığında rayında giden treni makas değiştirerek farklı bir yöne taşıyan bir teknik adam değil. Dolayısıyla Fenerbahçe'de kadro revizyonu olacaksa bunun hemen yapılacağını söylemek de mümkün değil.

Mehmet Topuz yavaş yavaş rotasyona dahil olmaya başladı. Ben Özer'in de birkaç hafta içerisinde yer bulacağını düşünüyorum. Ama Fenerbahçe onbirindeki değişim yavaş olacak, belki de ilk yarının sonunu bulacak bir değişim sürecinden bahsediyoruz. Bugün ilk onbire bakarsak zaten geçen sezondan farklı üç oyuncunun banko değiştiğini görmek mümkün. Bilica, Santos ve Cristian geçen senenin onbirini değiştiren üç oyuncu. Bunu bir anda 5-6 yapmak doğru olmayabilir.

Zaman içerisinde Özer ve Topuz bu rotasyonda yeteri kadar süre almazlarsa o zaman Daum'u ayrıca tartışırız. Daum'un birincil hedefinin Avrupa olmadığı bir gerçek. Ama hedefi koyan Daum değil dolayısıyla burada eleştiri konumuz da Aziz Yıldırım'dan başkası olamaz. Dün Transfere Para Akıtanlar diye bir yazı yazmıştık. Transfer harcaması Avrupa'da ilk 20'de olan bir kulüp Avrupa'yı hedefleri arasına koymuyor. Sıkıntı burada. Fenerbahçe taraftarı bu hedefi koyarken yönetimin koymaması garip.

Taraftarın daha baştan isteklerini karşılayamayız denip sonra da neden protesto ediyorlar, neden maçlara gelmiyorlar, neden destek vermiyorlar demek abesle iştigal kaçıyor. Ama taraftarın protesto ederken seçtiği hedef de yanlış. Hedef Kazım değil - her ne kadar vurdumduymaz bir oyun oynasa da- hedef Güiza da değil - her ne kadar Semih'in yerini işgal ettiği düşünülse de-, hedef direk olarak yönetim olmalı.

Maça gittiğinizde keyif almak istersiniz, hele ki günümüz şartlarında bir kombine bilet için bin TL'ler veriyorsanız, bir maçı en kötü yerden izlemek için üç kişilik yemek parası ödüyorsanız bu en tabi hakkınız. Fenerbahçe bu sezon bunu sağlayabilecek mi? Biraz önce de belirttiğim gibi ligde bu performans düzeyine çıkacak bundan kuşkum yok. Ama Avrupa'da aynı şeyi söylemek mümkün gözükmüyor. Rijkaard istediği kadar rotasyon yapsın Fenerbahçe'nin stratejisi uzun vadede Galatasaray'ın Avrupa ile birlikte ligi götüremeyeceği. Hesap yanlış mı, Bağdat'tan döner mi onu sezon sonunda göreceğiz.

Gelelim yazının en başındaki çift forvet olayına. Güiza olduğu sürece bu takımın ilk tercihi olmaya devam edecek. Tek forvetli ve arkadan Alex ile beslenen düzen değişmeyecek. Dolayısıyla apırsak da köpürsek de - ki en başta ben bunu yapıyorum- maliyeti pek çok Anadolu kulübünün üzerinde olan İspanyol oynar. En basiti iş hayatının kanunları gereği oynar.

Yoksa o kadar ödediğiniz para elinizde patlar. Sorumlusu kim? Yönetim tabi ki. O yüzden daha geçen sene yazdım Semih Gitsin Arogones Kalsın diye.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder