17 Eylül 2009 Perşembe

Ankara Gökçekspor


Ankaraspor'un bu ligde hiçbir şey yokmuş gibi devam etmesi kamu vicdanını yaralayan bir durumdu. Ama Ankaragücü'nün de Turkcell Süper Lig'de kalması vicdanları yaralıyor.
G

ökçek ailesinin herhangi bir sıfatla yarın cezalar tamamlanınca tekrar sporun, futbolun içinde olması daha da çok yaralıyor. Sezon başında belki de ne hayallerle başladı Ankarasporlu futbolcular antremanlara. Rober yönetiminde fena da bir grafik çizmiyorlardı. Sonra bir taraftan Gökçek ve adamları bir taraftan Cemal Aydın ve adamları içine ettiler koskoca Turkcell Süper Lig'in.


Senecky ne olduğunu bile anlammıştır muhtemelen. Diğer yabancı oyuncular da...Ömer Aysan nereden geldim bu takıma diyordur ne güzel Bursaspor'da parlamıştım, hayatta güzeldi yeşil Bursa'da. Aydın Karabulut, Baki Mercimek, İlhan Parlak, Bülent Bölükbaşı ve diğerleri. Yarın evlerine götürecekleri ekmeğin peşinde olanlar kara kara düşünüyordur.


Futbolumuza ilk kez bir transfer metodu getirdiler bence Ankaraspor ile Ankaragücü. Hasır altı transfer dönemi... Futbolcular transferin bitmine birkaç gün kala hatta son dakikalarında geçiverdi sarı larcivertli kulübe. Neymiş efenim biri zaten ilk onbirde değilmiş, diğeri gidecekmiş, öbürü çok gitmek istemiş, sonuncusunun kılı dönmüş... Gökçek böyle anlatıyordu ekranlarda. Mehmet Çakır, Hürriyet, Muhammet Hanifi, Risp, Ediz...Hepimiz keriz...


Ankaraspor gitti, Ankaragücü kaldı ama bari o MKE'yi silin Ankaragücü'nün başından. Ne o değerleri taşıyorsunuz ne de futbola yakışıyorsunuz. Bu takımın adı bundan sonra bu blogda Ankara Gökçekspor olarak yeralacak.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder