Diyarbakır'da yaşananları açıklamak için çoğu kişi ilk devre oynanan Bursaspor maçına gidiyor. O maçta ne olduğunu herkes biliyor, İstiklal Marşı okunurken ayağa kalkmayan bir grup Diyarbakırspor seyircisine yönelik olarak "PKK Dışarı" tezahüratları yapılmış sonrasında da Bursaspor'a para cezası verilmişti.
Diyarbakır'da olay olacağı hafta içinden belliydi. Ama olan olayları ilk yarıda oynanan maça bağlamak konusunda ciddi tereddütler içerisindeyim. Olayın siyasi yönüne hiç girmeden dokunmadan birşey yazmak çok zor. Benim karşılaştırmam daha çok diğer çıkan olaylarla ilgili olacaktır.
Sahaya kaya parçalarının yağdığı bir maç hatırlamıyorum malesef. Diyarbakırspor'un kendi sahasında oynanan maçları bir kenara bırakırsak bu kadar çok şiddetin ön plana çıktığı başka maç yok hafızamda. Herkes Fenerbahçe ile Galatasaray maçlarını örnek gösteriyor ama burada yaşananlar çok farklı.
Ve burada yaşananları hiçkimse sportif bir olayın şiddete dönüşmüş parçası olarak değerlendiremiyor. Bu olay sportif bir olayın parçasından çok daha fazla örgütlü bir çalışmanın ürünü olarak çıkıyor karşımıza.
Ve herkes biliyor ki Diyarbakır'ın sahasında hangi ligde olurlarsa olsunlar bu olaylar devam edecek. Çözümü de sportif alanda aramak mümkün değil. Öte yandan Bursaspor seyircisinin ilk maçta yaptığını tasvip ya da tenkit etmeyeceğim. Bu benim kişisel görüşüm ve bana kalmalı. Tek söyleyeceğim şey bu konuda şu olur herhalde:
Hiçbir insan evladı linç kültüründen beslenmemeli. Linç kültürü ile toplumun hangi katmanınında sıkışıp kalırsa kalsın bu kadar yüz göz olmamalı. Linç kültürü ile yetişen bedenler gözlerini bu kadar karartarak insanların canına kastedmemeli.
Ve herkes, ister Diyarbakırlı olsun, ister Bursalı bu tip olayları hiç çekinmeden lanetleyebilmeli. Haftasonu Diyarbakır'da yaşananların açıklaması "PKK Dışarı" sloganı değildir. Kimse kendini kandırmamalı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder