Sivasspor'un şampiyon olması demek yaklaşık olarak 25 milyon TL civarında bir paranın sorgusuz sualsiz kasalarına girmesi demek. Turkcell Süper Lig'de şampiyonluk primi, alınan puanlardan gelen primler, Şampiyonlar Ligi'ne direkt katılımı nedeniyle girecek para miktarı...
Bu para Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray gibi takımlar için büyük bir para ama bir Anadolu takımı için yöneticilerin gözlerinde dolar işaretlerine yol açacak kadar dehşetengiz diyebiliriz. Bu parayla alacakları üç dört iyi yabancı Sivasspor'a Şampiyonlar Ligi'nde de birkaç puanla geri dönebilir hatta şanslı olurlarsa ikinci turu zorlayabilirler. Seneye potaya girebilmek adına önemli bir aşama olur. Dolayısıyla aslında Sivasspor sadece bir şampiyonluk kazanmayacak aslında kulübün geleceğini kazanacak ligi birinci bitirirse. Beşinci büyük olma yolunda bütçesel anlamda da dev bir adım atacak.
Sponsorluk, reklam vs. gelirleri de artacak ürün ve bilet satışları da. Bülent Hoca'nın, futbolcuların belki farkında olmadığı ve sadece Anadolu'dan çıkan ilk şampiyon olma hayallerini yaşadıkları bugünlerde stresin onları nasıl da dağıttığını izledik. İyi ki bu söz ettiklerimizin farkında değiller, yoksa halleri harap olurdu. Sivasspor'un şampiyonluğu kaybetmesi demek çok daha büyük anlamlar içeriyor aslında. Bir daha böyle bir ortam da bulamayabilirler. Çünkü bu sene yönetim beceriksizlikleri adına örnek bir yıl geçirdik.
Haftasonu İstanbul B.Ş.B karşısındaki oyunları bana Fenerbahçe'nin Denizlispor karşısında kaybettiği şampiyonluk maçını hatırlattı. Bu maçta daha çok pozisyonları vardı gerçi ama futbolcuların üzerindeki stres ve baskı ifadesi aynı o maçtaki gibiydi. Ve maç sonunda yıkılıp kaldılar. Şimdi camia bu son dönemde bugüne kadar yaptıklarının tersini yapan Bülent Hoca'yı ve mikrofonlara olur olmaz demeçler veren futbolcuları suçluyor. Ben de ama daha çok Bülent Hoca'yı...
Yine de şunu da gözönüne almak gerekir, Bülent Uygun'un demeçlerinde satır aralarına baktığımızda şu çarpıcı durum karşımıza çıkıyor: "Bu kadroda şampiyonluk yaşayan bir tek ben varım".
O zaman hatanın büyüğü de Bülent Uygun'da. Bülent Uygun'un bu sezon nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın başını iki elinin arasına alıp düşünmesi gerekiyor. Sorun aslında Sivasspor şampiyon olsa da 25 milyon TL gibi kasaya girecek parayı yönetecek zihniyetin olmamasında olabilir. Her sezon ortasında Mehmet Yıldız'ı satış podyumuna çıkarıp et pazarlığı yapan bir takımın bu bütçeyi doğru kullanamayıp beşinci büyük olma kapısından dönmesi bu sene kaçması muhtemel bir şampiyonluktan daha acı olacaktır.
Tarih kazanılan şampiyonluğu sonsuza kadar yazar ama tarihte aynı zamanda şampiyonluklar kazanıp şimdi amatör kümede boy gösteren nice takım var.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder