13 Mayıs 2009 Çarşamba

Copa De La Rey: Savaşın Ardından İlk Buluşma



Copa De La Rey finallerinde Barcelona ile Atletico Bilbao maçlarının yeri ayrı olsa gerek. En son 1984 yılında finalde kaşılaştıklarında ortalık savaş alanına dönmüştü. Jimmy Burns'ün "Tanrının Eli: Futbolun Kayan Yıldızı Diego Maradona'nın Yaşamı" kitabında bu maça geniş yer verilir.
1984'teki maça Atletico Bilbao La Liga şampiyonu olarak çıkar (Heyhat, ne zamandır Real Madrid ve Barcelona dışında bir şampiyon görmedik La Laga'da). Ama bu hikayenin öncesi var. Menotti'nin Barcelonası'yla Clemente'nin Atletico Bilbao'su 24 eylül 1983'te, Nou Camp'ta hayati önemde bir maça çıkarlar. Sezona kötü giren Barcelona için bir çıkış maçı olan bu 90 dakikada ilk yarı 2-0 evsahibi takımın galibiyeti ile kapanır. İkinci yarıda Maradona topla giderken Bilbao'lu Goiketxea İspanya futbol tarihini en sert faullerinden birini yapar. Öyle ki bu faul bugün yapılsa direk kırmızı görür. Ama dönemin şartlarında sahada futbolun sanatkarları ile çim biçme makineleri aynı sahada yeralabildiğinden basit bir sarı kartla kurtulur Goiketxea. Hoş sarı kartla kurtulsa da 10 maçlık cezadan o da kaçamaz. Tendonlarında ciddi bir problem yaşayan Maradona 3 ay futboldan uzak kalmak zorunda kalacaktır.

Maradona'nın tedavi süreci ayrı bir hikayedir ki onun kendi doktoru Oliva tarafından gerçekleştirilen ve geleneksel tıp anlayışından tamamen farklı bir tedavi uygulanan Maradona'nın bu süreci daha sonra İspanyol televizyonlarına satılmıştır (Maradona Flash Dance ve Rocky müzikleri eşliğinde çalışır).

5 Mayıs 1984 tarihindeki kupa finaline gelene kadar aslında gerginliğin tohumları atılmıştı. Herkes Goikoetxea'nın Maradona'yı sakatladığı pozisyonu konuşuyordu. Öte yandan Barca teknik direktörü Menotti ile Bilbao teknik direktörü Clemente arasında süregelen söz düellosu Maradona'nın da bu savaşa katılmasıyla doruğa ulaştı. Maradona Clemente için onun kendisine gözlerinin içine baka baka aptal diyebilecek kadar erkek olmadığını söyleyince, Clemente de "Maradona hem aptal hem de hadım" karşılığını geciktirmedi.

Oluşan ortam maçın da sert geçmesine neden oldu. Basınımızda Galatasaray ile sıkça anılmaya başlayan Schuster'in sert bir faulü sonrası Bilbao tribünlerinden sahaya ne varsa yağdı. Schuster de saha içine gönderilenleri tribüne iade etti. Henüz 13. dakikada Endika ile 1-0 öne geçen Bilbao bu üstünlüğünü maç sonuna kadar taşıdı. Gerginliğin kavgaya dönüşmesi de maçın sonuna kaldı.




Maçın son düdüğüyle birlikte tam da Menotti azgın Bilbao taraftarlarının önünden soyunma odasına ilerlerken Bilbaolu Sola'nın Maradona'yı çileden çıkaran tahriği ile olay çığrından çıktı. Önce Maradona hışımla Sola'yı yere indirdi, Bilbao'lu oyuncuların birkaçı da Maradona'ya saldırdılar. Bu dakikadan sonra kavgaya karışmayan yok gibiydi. Benim gördüğüm bir tek Schuster neler oluyor edasıyla etrafını şaşkın bakışlarla izliyordu. Aynı şaşkınlığı taşıyan bir başka kişi de İspanya Kralı idi.


Bu olay Maradona'nın Barcelona serüvenini noktalayan ve Napoli'ye uzanan kariyerini başlatan temel faktör oldu. Barca yönetiminde Maradona'nın takımdan ayrılmasını isteyenlerin sayısı hiç de az değildi. Menotti'nin istifası da Maradona'yı yol ayrımına sürükledi.

Bu akşam tam 25 yıl aradan sonra tekrar finalde karşılaşacak iki ekip. Ağır favori Barcelona olasa da Bask bölgesinin önemli takımı Atletico Bilbao aradan geçen 25 yıldan sonra kupayı çok istiyor. Taraftarlar arasında forumlarda galibiyeti alacaklarına dair pek çok yorum ve iddialı söyleme rastlamak mümkün. Bu akşam ki maçın bir başka özelliği de bu kupayı en çok kaldıran iki takımın(Kral Kupası'nı en çok Barcelona ve Atletico Bilbao'nun kaldırması da ayrı bir hoşluk taşır kendi içinde) karşılaşıyor olması.

İki takım 24'er kez bu kupayı müzelerine götürdüler. Her ne kadar bazı kaynaklar Bilbao'nun şampiyonluk sayısını 23 olarak da yazslar kupayı ilk alan takım olan Club Vizcaya Athletic Club ve Bilbao FC. futbolcularından oluşuyordu. Ve kupa bugün Atletico Bilbao müzesinde.

Bir başka anektod da Club Vizcaya'nın kupayı Barcelona'yı yenerek almış olması. 1902'deki ilk finalden sonra son finalde yine iki takımı zevkle izleyeceğiz bu akşam.

2 yorum:

  1. Çok hoş bir blog oluşturmuşsun. Blogunu gezerken çok eğlendim. Teşekkürler :)

    YanıtlaSil