İlker Yasin bitirdi beni, zaten ne zaman tuttuğum takımın maçını yönetse tuttuğum takım kaybediyor. Oradan bir gıcığım var da maçın başlama vuruşu öncesinde Messi'ye çömez yıldız adayı muamelesi yapması sinir katsayımı bir kat daha artırdı.
Bay Öğreten Adam'ın sunumuyla başlayan maçın 83. dakikasında bu satırları yazmaya başladığımda hayallerim suya düşüyor gözüküyordu. Geçen senenin rövanşı olacak gibi diyordum çünkü Essien'in mucizevi vuruşu ile 8.dakikada gelen gol Barcelona'yı bitirdi. Hiçbir şey yapamadı Barca maçın sonuna kadar. Hiddink çok iyi analiz etmişti rakibini. Top yapmasına izin var ama asla ceza sahası çevresinde birebir yakalanmak yok. Mutlaka hücum eden her adamın arkasında kademesi var. Bu durum arkaya sarkmaları da engelliyor. Böyle bir oyun anlayışında Abidal'in de atılmasıyla Barcelona'nın 10 kişi Stamford Bridge'den turu alıp götürmesi olasılığı da tamamen ortadan kaldırmış oldu aslında.
Ne var ki uzatmalara geçildiğinde artık Hiddink'i takdir edip, Pep'in maç boyu hiçbirşey yapmamasını, Dani Alves'e dayanmasını eleştirirken mucize oldu. Iniesta Essien'in mucizevi vuruşuna nazire yaparcasına turu çaldı götürdü. Umutlar tükenmişken bir Arsen Lupen zerafetiyle herşeyi bitiren adam oluverdi.
90+5'ten sonra Cech'in forvet hattına geçmesi de, Bay Kaybeden Adam Ballack'ın penaltı itirazları da bir işe yaramadı. Sonuçta Chelsea'ye yazık oldu çünkü Barca'yı oynatmadılar iki maçtada. Futbol adına sevindirici çünkü oynatmayanın değil oynamaya çalışanın finalde olması durumu sözkonusu. Chelsea adına yıkım geçen sene Terry ile avuçlarının arasından kaçan Şampiyonlar Ligi'ni finale çıksalardı kesin alacaklarına inanıyordum.
Finalin adı Manchester - Chelsea olsaydı da rövanş açısından güzel olacaktı ama şimdi tadından yenmez bir hal aldı. Cristiano Ronaldo - Messi'ye karşı.
Geçmiş olsun İlker Yasin sen skor spikerliği yapmaya devam et. 93 dakika Chelsea'yi öv, kalan 3 dakikada Barcelona'yı...
Bay Öğreten Adam'ın sunumuyla başlayan maçın 83. dakikasında bu satırları yazmaya başladığımda hayallerim suya düşüyor gözüküyordu. Geçen senenin rövanşı olacak gibi diyordum çünkü Essien'in mucizevi vuruşu ile 8.dakikada gelen gol Barcelona'yı bitirdi. Hiçbir şey yapamadı Barca maçın sonuna kadar. Hiddink çok iyi analiz etmişti rakibini. Top yapmasına izin var ama asla ceza sahası çevresinde birebir yakalanmak yok. Mutlaka hücum eden her adamın arkasında kademesi var. Bu durum arkaya sarkmaları da engelliyor. Böyle bir oyun anlayışında Abidal'in de atılmasıyla Barcelona'nın 10 kişi Stamford Bridge'den turu alıp götürmesi olasılığı da tamamen ortadan kaldırmış oldu aslında.
Ne var ki uzatmalara geçildiğinde artık Hiddink'i takdir edip, Pep'in maç boyu hiçbirşey yapmamasını, Dani Alves'e dayanmasını eleştirirken mucize oldu. Iniesta Essien'in mucizevi vuruşuna nazire yaparcasına turu çaldı götürdü. Umutlar tükenmişken bir Arsen Lupen zerafetiyle herşeyi bitiren adam oluverdi.
90+5'ten sonra Cech'in forvet hattına geçmesi de, Bay Kaybeden Adam Ballack'ın penaltı itirazları da bir işe yaramadı. Sonuçta Chelsea'ye yazık oldu çünkü Barca'yı oynatmadılar iki maçtada. Futbol adına sevindirici çünkü oynatmayanın değil oynamaya çalışanın finalde olması durumu sözkonusu. Chelsea adına yıkım geçen sene Terry ile avuçlarının arasından kaçan Şampiyonlar Ligi'ni finale çıksalardı kesin alacaklarına inanıyordum.
Finalin adı Manchester - Chelsea olsaydı da rövanş açısından güzel olacaktı ama şimdi tadından yenmez bir hal aldı. Cristiano Ronaldo - Messi'ye karşı.
Geçmiş olsun İlker Yasin sen skor spikerliği yapmaya devam et. 93 dakika Chelsea'yi öv, kalan 3 dakikada Barcelona'yı...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder