11 Mayıs 2009 Pazartesi

Cadı Kazanı


Ligin bitmesine 3 hafta var ve aslına bakarsanız heyecan dorukta. Şimdi yazacaklarım daha önce yazdıklarımla çelişmemeli, ya da bu yazdıklarımı doğru yorumlamak lazım.
Turkcell Süper Lig oldukça kalitesizdi bu sene...Bunu önümüzdeki sene Şampiyonlar Ligi'ne giden takımların performansı gösterecek. Ya da bu sene Avrupa'da boy gösterenlerin performansı. Ama heyecan dozu birçok Avrupa ülkesinin üzerinde.
Bir ligin bitmesine 3 hafta kala matematiksel olarak sekizinci sıradaki takımın dahi düşme tehlikesi olması ya da 6. sıradaki takımın şampiyonluk iddiası olması, on yedinci sıradaki takımın ümit kırıntıları olması, 7. sıradaki takımın da sekizinci sırada düşme tehlikesi olan takıma hiç bir iddiası yokken bu hafta 3 gol atması o ligin heyecanlı bir lig olduğunu fazlasıyla gösterir. Unutmadan son sıradaki düşmesi kesinleşen Hacettepe de daha bir hafta önce Galatasaray'ı yenebiliyor. Bu anlamda bu sene ligimiz bana Bundesliga ya da Ligue 1', hatırlatır nitelikte. Ama ortaya konan futbolun bu düzeyin çok altında olduğunu bilelim ve öyle konuşalım.
Elimizde sadece Avrupa Kupası performansları ya da önümüzdeki sezon bu takımların neler yapabileceğine ilişkin veriler yok ligin kalitesini sorgulamak adına. Sonuçta şampiyon olma barajı her geçen sene düşerken ligde kalma barajı ise yükseliyor. Bunda galibiyete verilen 300 küsür bin TL'lik primin etkisi var. Bu nedenle ligde amaçsız takım yok aslında. Ama Milli Takım'ı performansı da ortada.
Tam da bu noktada şunu vurgulamak lazım, ligin kalitesini bu sene düşüren temel etkenlerden biri de başa güreşen Fenerbahçe ve Galatasaray gibi ekiplerin kadrolarının dengesizliği ve kötü yönetilmeleri kadar yazın oynanan Avrupa Şampiyonası'nın bu ekiplerdeki kilit futbolcuların performanslarına olan etkisi. Örnek mi istiyoruz bakın Semih, bakın Arda, bakın Sabri, Mehmet Topal, hatta Gökhan Gönül... Oysa bu turnuvada yeralmayan İbrahim Toraman hayatının futbolunu oynuyor bu sene.
Gelelim kim şampiyon olacak ve kim ligden düşecek sorusunun cevabına. Gençlerbirliği bu hafta Galatasaray'a yenilirse sonraki hafta Sivas deplasmanında işi zor ve 38 puana rağmen düşebilir. İstanbul BŞB.'nin şansı daha yüksek içeride Kayseri ve Bursa dışarıda ise Kocaeli ile oynuyorlar. Bu hafta aldıkları Sivasspor galibiyeti ekstra puanlar kazandırdı. Ankaragücü'nün bu hafta Beşiktaş ile yapacağı maç hem şampiyonu hem de ligde kalacak takımı belirleyecek belki de. Çünkü hafta içi Beşiktaş kupa finalinden yaralı çıkarsa Ankara deplasmanında puan kaybedebilir. Ama tersi durumda Ankaragücü kalan maçlarında kendi sahasında Denizli ve deplasmanda Antalya ile oynuyor ki her ihtimale açık maçlar. Bu anlamda en zor fikstür Ankaragücü'nün.
Benim tahminim Denizlispor bu hafta Ankaraspor'u yenip rahatlar ve Ankaragücü'ne de yenilmez yönünde. Bu da kurtulmaları için yeterli puanı almaları demek. Belki de yetmez bunu bilemem tabi ama daha avantajlı oldukları kesin.Bu hafta oynanacak Konyaspor-Eskişehirspor maçı da final görünümünde ve Konyaspor'un son hafta Ankaraspor ile kendi sahasında oynayacağı maça 3 puan yazarsak bu hafta alacakları sonuç onlarında kümede kalıp kalmayacağını belirleyecek. Aynı durum Eskişehirspor için de geçerli. Bu hafta Konya deplasmanından 3 puanla dönerlerse kurtarırlar ama tersi durumda işleri çok zor. İçeride Trabzonspor ve dışarıda Gaziantep ile oynayacaklar. Antalyaspor kurtarır diye düşünüyorum çünkü haftasonu Fenerbahçe maçına hele ki Fenerbahçe Fortis Türkiye Kupası'nı kaldırırsa banko 3 puan yazarım. Sonraki haftalara avantaj sağlarlar böylece.
Sözün öze bana göre düşme potansiyeli en yüksek gözüken 3 takım var. Ankaragücü, Eskişehirspor (hiç istemesem de) ve Gençlerbirliği. Ama benim hisiyatım :Konyaspor'un düşeceği yönünde.
Şampiyonluk içinse şunu söylemek yeterli. Haftasonu Beşiktaş Ankaragücü'nü geçerse bu işi bitiri. Aksi halde foto finişte Trabzonspor da var ve üçlü bir final izlemek olası.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder