13 Mayıs 2009 Çarşamba

Kupa Beyi



Fortis Türkiye Kupası'nda 26 yıllık özlemi dindiremedi Fenerbahçe, bir başka açıdan son dört yılda üçüncü kez bu başarıyı yaşadı Beşiktaş.

Maçın ilk yarısında Beşiktaş ligi daha çok düşünen, Fenerbahçe ise rakibinin daha çok üzerine gitmek isteyen taraftı. Ama ne ilk yarı ne de ikinci yarı tempo açısından vasatın üzerinde değildi. Sonucu Mustafa Denizli'nin maça çıkarken yaptığı küçük dokunuşlar ile Arogones'in ikinci yarıdaki hamleleri belirledi.

Denizli ligde aldıkları yenilgiden çok iyi dersler çıkarmış olsa gerek orta sahada Yusuf'u sol kanada sol kanattaki Tello'yu da Cisse ve Enrst'in yanına çekerek bir hamleden iki doğru çıkarttı. Gökhan Gönül stoperde oynadığı için sağ kanatta Ali Bilgin'in Yusuf karşısında onun kadar etkili olması beklenemezdi. Fenerbahçe'nin maç boyunca orta sahadaki tek topunu kesmenin de yolu göbekteki ikiliyi Tello ile üçleyerek güçlendirmekti.

Arogones açısından ise ikinci yarıda Fenerbahçe'nin kontrolünde gözüken oyunda Uğur'u çıkartıp Semih'i almak kağıt üzerinde kazanmak adına çok doğru bir hamle de gözükse aslında rakibin oyun içerisinde geniş alanlar bulmasına neden oldu ve saha içi dengeleri alt üst etti. Skor yorumculuğu yapmayacağım çünkü ben de aynı değişikliği düşünmüştüm. Hatta bir yüzdeye vuracak olsak Süper Lig'de, Bank Asya Ligi'nde ne kadar teknik adam varsa hepsi bu değişikliği düşünürdü. Arogones'i eleştireceğim tek konu Yusuf'u sol kanatta yakalamışken Gökhan Gönül'ü Deivid'in arkasına çekip bu kanadı etkinleştirmemesi olur ki bu hamleyi yapmış olsa maç farklı bir boyut kazanırdı. Ama şunu söylemeliyim Arogones düzgün bir teknik adam. Hem adam hem de futbolu biliyor. Doğru bir oyun planını yanlış uygulamış olsa da. Volkan Babacan'ı oynatmak hata gibi gözükse de ve 26 yıldır hasret çeken camia için fazla riskli olsa da Volkan Demirel'in bir sakatlığı da yokken kupada emeği geçen adamı yani Babacan'ı kaleye koymak Dede'nin hakkaniyetli bir insan olduğunu gösteriyor.

Yine de Mustafa Denizli'nin kupa maçının stratejik açıdan galibi olduğu net bir şekilde ortada. Fenerbahçe adına kazanç bu takımın içinin boşalmış olduğunun bir kez daha ayan beyan ortaya çıkması olarak gösterilebilir. Ama 90 dakika boyunca Altan Tanrıkulu'nun söylediği gibi, ki yazılarında da aynı şeyi sürekli tekrarlıyor, Alex değil bu takımın ritmini bozan. Asıl sorun orta sahadaki dinamizmin yanlış transfer politikaları ile bu hale getirilmiş olması. Önümüzdeki sezon için 4-3-1-2 ve 4-4-2'yi oynayabilecek esneklite bir orta saha düzenine ve bu bölgede transferlere ihtiyacı var Fenerbahçe'nin.

Beşiktaş açısından bakarsak Denizli'nin dokunuşları dışında Bobo ve Holosko gibi Süper Lig'in üzerinde kalitede iki oyuncuya yenilerini eklemek zorundalar. İlk olarak da savunmanın solu ve sağından başlamak kaydıyla orta sahada kanatları ve Cisse'yi değiştirecek birkaç transfere.

Maçın ikici yarısında Arogones'in hamlelerinin etkisi de olsa anasının ak sütü gibi hakederek kupaya uzandı Beşiktaş. Şimdi herkes Denizli'nin muhteşem dönüşünü Beşiktaş ile Süper Lig şampiyoluğunu kazanarak taçlandırmasını bekliyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder