Aceto'da iki hafta önce yazmıştı Okay Karacan Xavi Iniesta Barcelona yazısını. Son dönemlerde okuduğum en iyi futbol konulu yazıdır. Tam bu yazının içeriğinin çevresinde dolaşan birşeyler yazmayı planlıyordum ki bu yazı üzerine geldi.
Yazı saha içerisinde herşeyin yolunda gitmesini Ronaldinho, Deco gibi yıldızlar ayrıldıktan sonra takımın altyapıdan yetişmiş ya da İspanyol oyuncularının liderliğinde birbirine kenetlenmesini, bu kenetlenmenin temelinde de Barcelona değerlerinin ne olduğunu bilen güçlü bir sporcu ahlakına sahip olmalarını anlatır. Henry'nin performansındaki artış, Eto'nun uyumu hep bu Xavi Iniesta Barcelona çatısı altında gelişir.
Dikkat ettim de bu transfer çılgınlığı içerisinde Barcelona'nın ideal onbirinin çatısını da İspanyol futbolcular oluşturuyor. İlginç ama yabancı transferi serbest bırakılsın diye ortalığın yıkıldığı Turkcell Süper Lig'e nazire yaparcasına Barcelona gibi bir takım ilk onbirinde Valdes, Xavi, Iniesta, Puyol, Pique ve bazen de Busquets olmak üzere 6 yerli oyuncuyu oynatıyor. Üstelik bunlara altyapısından gelen Messi'yi de ve yine zaman zaman ilk onbire dahil olan İspanyol vatandaşı Bojan'ı da eklersek günümüz futbolunda Real Madrid, Chelsea ya da Manchester City gibi transfer çılgınlığına pek de gerek olmadığı görülüyor.
Bir futbol takımının karakteri olması çok önemli, bu karakteri yakalamak için de yerli futbolcularınızın bu kültüre sahip olması gerekiyor. Mümkünse bunu altyapıdan futbolcu çıkararak yapıyor olması da çok önemli. Altyapıdan gelmiyorsa da genç yaşlarda o kulübün tedrisatından geçmesi gerek. Barcelona, Arsenal, Ajax (bakmayın siz son yıllarda Ajax'ın Avrupa futbolunda gözükmemesine) bunu günümüzde çok iyi yapan takımlar.
Turkcell Süper Lig takımlarımızda da kulüp tarihlerinde yaşadıkları en büyük başarılarda hep bu felsefe var. Gordon yönetiminde Beşiktaş'ın efsane kadrosunda Metin-Ali-Feyyazlı, Rıza, Ulvi, Gökhan ve Şifo'nun oynadığı dönemler, Fatih Terim yönetiminde Galatasaray'ın UEFA kupasını kazanmasını sağlayan Akdeniz Oyunları Milli Takımı ve diğer genç oyuncularla yıl be yıl pekiştirilen futbol karakteri, Selçuk, Volkan, Tuncay, Kemal, Semih gibi genç oyuncuların üzerine atılan temellerle Fenerbahçe'nin son yıllarda kulüp tarihinde ulaştığı en başarılı performans düzeyi hep aslında inşaatın temelinde genç ve sağlam karakterli futbolcuların olduğunu gösteriyor. Böyle bir jenerasyon yakaladığınızda ve takım içi liderliği onlara teslim ettiğinizde geriye bu takımı süslemek kalıyor ki bu finansal gücünüz varsa o kadar da zor değil.
Herkes Hagi'yi Galatasaray'ın o döneminin lideri olarak görür, saha içinde de bu hep böyle olmuştur ama saha dışında o takımı ayakta tutanlar da her zaman Hakan Şükür, Bülent Korkmaz gibi o kulübün değerlerine sahip oyuncuları olmuşlardır.
Xavi Iniesta Barcelona bir futbolun takımının, aslında genel anlamda bir takımının nasıl inşa edilmesi gerektiği hakkında ipuçları veren bir yazıdır. Bu yazımda kendimce düşüncelerimi eklemek istedim sadece. Yazının başlığı Hakan Bülent Galatasaray, Şifo Rıza Beşiktaş ya da Semih Tuncay Fenerbahçe olsa da olur, pakete değil muhteviyata eğilmek de yarar var.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder