4 Ağustos 2009 Salı

2010 Dünya Kupası Ada'ya Gidecek



Öncelikle bu bir kehanet yazısı, elimde bir takım veriler ve hislerimden yola çıkıyorum. Ama şunu da belirteyim geçen Dünya Kupası'nı İtalya'nın kazanacağını tüm takımlar ilk maçlarını oynadıktan sonra söylemiştim. Yine geçen Avrupa Şampiyonası'nı İspanya'nın kazanacağını da söylemekle kalmayıp turnuva öncesinde http://www.futbolekstra.net/ adresinde yazmıştım.
Referanslarımı verdim ama referanslarımın güçlü olması 2010'u doğru tahmin edeceğim anlamına gelmiyor. Ben öncelikle beni bu düşünceye iten nedenleri sıralayayım.

1. Fabio Capello: Ben bu adamın kitabında kaybetmek olduğunu görmedim. A.C.Milan, AS Roma, Juventus ve Real Madrid yani gittiği her takımda şampiyonluk yaşadı. En önemli özelliği sistemi elindeki mevcut malzemeye göre kurması. Bu da ona elindeki malzemeye göre müthiş bir manevra kabiliyeti getiriyor. Bugün en iyi teknik direktörler listesi oluştursanız Top 5'te mutlaka yerbulur. Ve İngiltere Milli Takımı'nı diğerlerinden ayıran da Capello ile diğer muhtemel Dünya Kupası takımlarının teknik direktörleri arasındaki kalite farkı. Bugüne kadar yönettiği her takımda ligi kazanan Capello'nun apoletinde eksik olan tek şey Milli Takımlar düzeyinde yaşanacak bir başarı. Vatandaşı Lippi'nin İtalya'yı Avrupa Şampiyonluğu'na taşıdığını düşünürsek Capello bu eksikliği kapatmak için daha fazla mesai harcayacaktır.



2. Fabio Capello: İkinci bir neden de Don Fabio'nun ta kendisi. Don Fabio hırslı bir adam, Avrupa Kupaları'ndaki A.S. Roma-Galatasaray eşleşmesini gözlerinin önüne getirenler ne kadar kavgacı bir adam olduğunu da hatırlayacaklardır. Ama Capello pskilojiden çok iyi anlayan bir teknik direktör aynı zamanda. Gerektiğinde tansiyonu yükseltip, gerektiğinde düşürebilen bir futbol adamı. Hemen hemen her maç ilk yarı sonunda yaptığı birşey var. Futbolcular soyunma odasına girdiklerinde ilk beş dakika hiçbir şey konuşmuyor. "Beş dakika soluklanın, içecek ihtiyacınızı giderin, formanızı değiştirin ve hiç konuşmayın, sadece rahatlayın" dedikten sonra beş dakika huzurlu bir ortam sağlıyor oyuncularına. İkinci yarı için futbolcuların kendini toplamaları için bulunmaz fırsat bu. Bunu dabaşarı sırrı olarak açıklıyor. Soyunma odasına girdiğinizde bağırıp çağıran ya da hemne taktik tahtasına sarılan birini ister misiniz?

3. Defans bloğu ve orta saha: Belki de turnuvadaki en iyi hatta sahipler. Defansın göbeğinde Rio Ferdinand ve Terry gibi bir ikili hangi takımda var? Peki orta sahadaki Lampard ve Gerrard ikilisi? Bugüne kadar David Beckham'ın gölgesindeydiler ancak artık takımın lideri Beckham değil. Olsa olsa Capello için bir opsiyon. Theo Walcott, Aaron Lennon gibi gençler artık yeterince tecrübe kazandılar. Willshere diye bir adam geliyor ki bu adamın 2010'da oynaması ve daha on sekizinde patlaması olası. Gareth Barry iyiden iyice takıma yerleşti.



4. Başarıya olan açlık: İngiltere Milli Takım aç geliyor Afrika'ya. Tıpkı İspanya gibi senelerin ağırlığı var üzerilerinde ve bu sefer burunlarından kıl aldırmayı bırakın o kupayı kazanmak için sahadaki tüm çimleri yolacak kadar hırslılar.

5. Forvet hattında opsiyonlar artıyor mu: Wayne Rooney dışında bir opsiyon gözükmüyordu sezon başına kadar Capello için. Ama işler o kadar değişti ki Real Madrid Florentino Lopez yönetiminde Avrupa piyasasını altüst ederken Owen'a Manchester United kapılarını açtı. Owen ne yapar bu sezon göreceğiz ama Owen'ın yaptıkları onu 2010'a götürebilir. İyi bir Owen'ın çok tehlikeli bir silah olduğunu hepimiz biliyoruz. Ve iyi bir Owen'ın bugün İngiltere Milli Takımı için en büyük problem olan forvet hattına da derinlik katarak ilaç olacağını da. Owen'dan umudunu kesenler geçmişe dönüp Arjantin Milli Takımı'na attığı golü bir kere daha izlesinler.

6. Kamuoyu desteği: İngiltere basını yerli ve yabancı hiç olmadığı kadar destek veriyor Capello'ya. Hatta geniş bir kesime göre İngiltere'nin tek şansı Capello. Kamuoyunda oluşan bu destek belki ilk kez İngiltere'yi daha huzurlu bir ortamda götürecek G.Afrika'ya.
Yeterli doneye sahibim İngiltere'nin Dünya Kupası'nı kazanacağı yönünde. Sanırım okuyanları da ikna edecek kadar. İkna olmayanlar için önümüzdeki yaza görüşürüz demekten başka çarem yok. Uzun bir zaman var ve çok sular akar bu köprünün altından. Ama herhangi bir ekstra sakatlık yaşanmazsa İngiltere kupanın en iddialı takımıdır.


İlginizi Çekebilecek Diğer Yazılar:

1 yorum: