Dünya Kupası yaklaşırken geçen sene Ağustos ayında yazdığım yazıyı biraz revize ederek Dünya Kupası'nda hangi takım şampiyon olacak kehanetini de tekrar ortaya koymak da yarar var. Bu bir kehanet yazısı, elimde bir takım veriler ve hislerimden yola çıkıyorum. Yoksa top yuvarlaktır ve bu kadar üst düzey takımların yeraldığı bir turnuvada herşey olur. Ama şunu da belirteyim geçen Dünya Kupası'nı İtalya'nın kazanacağını tüm takımlar ilk maçlarını oynadıktan sonra söylemiştim. Yine geçen Avrupa Şampiyonası'nı İspanya'nın kazanacağını da söylemekle kalmayıp turnuva öncesinde http://www.futbolekstra.net/ adresinde yazmıştım.
Referanslarımı verdim ama referanslarımın güçlü olması 2010'u doğru tahmin edeceğim anlamına gelmiyor. Ben öncelikle beni bu düşünceye iten nedenleri sıralayayım.
1. Fabio Capello: Ben bu adamın kitabında kaybetmek olduğunu görmedim. A.C.Milan, AS Roma, Juventus ve Real Madrid yani gittiği her takımda şampiyonluk yaşadı. En önemli özelliği sistemi elindeki mevcut malzemeye göre kurması. Bu da ona elindeki malzemeye göre müthiş bir manevra kabiliyeti getiriyor. Bugün en iyi teknik direktörler listesi oluştursanız Top 5'te mutlaka yerbulur. Ve İngiltere Milli Takımı'nı diğerlerinden ayıran da Capello ile diğer muhtemel Dünya Kupası takımlarının teknik direktörleri arasındaki kalite farkı. Bugüne kadar yönettiği her takımda ligi kazanan Capello'nun apoletinde eksik olan tek şey Milli Takımlar düzeyinde yaşanacak bir başarı. Vatandaşı Lippi'nin İtalya'yı Avrupa Şampiyonluğu'na taşıdığını düşünürsek Capello bu eksikliği kapatmak için daha fazla mesai harcayacaktır.
2. Fabio Capello: İkinci bir neden de Don Fabio'nun ta kendisi. Don Fabio hırslı bir adam, Avrupa Kupaları'ndaki A.S. Roma-Galatasaray eşleşmesini gözlerinin önüne getirenler ne kadar kavgacı bir adam olduğunu da hatırlayacaklardır. Ama Capello pskilojiden çok iyi anlayan bir teknik direktör aynı zamanda. Gerektiğinde tansiyonu yükseltip, gerektiğinde düşürebilen bir futbol adamı. Hemen hemen her maç ilk yarı sonunda yaptığı birşey var. Futbolcular soyunma odasına girdiklerinde ilk beş dakika hiçbir şey konuşmuyor. "Beş dakika soluklanın, içecek ihtiyacınızı giderin, formanızı değiştirin ve hiç konuşmayın, sadece rahatlayın" dedikten sonra beş dakika huzurlu bir ortam sağlıyor oyuncularına. İkinci yarı için futbolcuların kendini toplamaları için bulunmaz fırsat bu. Bunu dabaşarı sırrı olarak açıklıyor. Soyunma odasına girdiğinizde bağırıp çağıran ya da hemen taktik tahtasına sarılan birini ister misiniz?
3. Defans bloğu ve orta saha: Belki de turnuvadaki en iyi hatta sahipler. Defansın göbeğinde Rio Ferdinand ve Terry gibi bir ikili hangi takımda var? Peki orta sahadaki Lampard ve Gerrard ikilisi? Bugüne kadar David Beckham'ın gölgesindeydiler ancak artık takımın lideri Beckham değil. Olsa olsa Capello için bir opsiyon. Michael Carrick, James Milner, Gareth Barry, Joe Cole, Aaron Lennon, Shaun Wright-Phillips orta saha için kadroda yeralan diğer önemli oyuncular. Hiç fena değil değil mi?
4. Başarıya olan açlık: İngiltere Milli Takım aç geliyor Afrika'ya. Tıpkı İspanya gibi senelerin ağırlığı var üzerilerinde ve bu sefer burunlarından kıl aldırmayı bırakın o kupayı kazanmak için sahadaki tüm çimleri yolacak kadar hırslılar.
5. Forvet hattı: Belki de en sıkıntılı gözüken pozisyon ama Roo etkisini yok sayamayız. Tek başına forveti sırtlayıp götürecek yetenekte ve güçte bir adam Rooney. Eğer başına bir sakatlık gelmezse onun varlığı bile yetebilir İngiltere'nin kupayı kaldırmasına. Jermain Defoe de unutulmamalı.
6. Kamuoyu desteği: İngiltere basını yerli ve yabancı hiç olmadığı kadar destek veriyor Capello'ya. Hatta geniş bir kesime göre İngiltere'nin tek şansı Capello. Sezon içerisinde başta Terry olmak üzere bir takım skandallarla sarsılsa da İngiltere Milli Takımı'nı bundan sonra hiçbir şey yolundan döndüremez.
7. Penaltılar: Dünya futbol tarihinin en kötü penaltı atan Milli Takımı'nın artık bu zinciri kıracağına inanıyorum.Hem de hazırlık maçlarında kaçırdıkları iki penaltıya rağmen.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder