20 Temmuz 2009 Pazartesi

Vedat Okyar'ın Kaleminden Beşiktaş'ın Şampiyonluk Hikayesi


Pek içaçıcı başlamayan bir sezon boyunca Vedat Okyar'ın kaleminden en büyük eleştirilerinde dahi samimi bir insancıllık vardı. Oradan kestim, buradan kırptım, Beşiktaş adım adım şampiyonluğa giderken Vedat Okyar'dan veciz sözleri biraraya getirmeye çalıştım. Seneye de onlarca sene sonrada Beşiktaş şampiyon olur ama kimse bu kadar tatlı dille anlatamaz hikayeyi...Sezon içersindeki en güzel ifadelerinin derlemesi...

Vedat Okyar'ın Kaleminden

ORADA olmak vardı..Şampiyon olan Kartal’ı izlemek, hakedilen bu büyük başarıyı alkışlamak vardı aslında. Ama olmadı...KENDİMİ Denizli’de oynanan bu şampiyonluk maçına çok hazırlamıştım. Kaderde Beşiktaş şampiyon olurken hastanede yatmak da varmış... Üzüntüm büyük, tüm sezon adım adım yaşadığım, büyük keyif alarak içinde olduğum şampiyonluk yolculuğundaki son durağı kaçırdım.

31.05.09 Denizlispor karşısında çıkılan şampiyonluk maçı ertesi

ŞİMDİ son hafta oyunu var. Tecrübelerim bana ayakkabıları bağlamadan hiçbir yeri işaret etme diyor. Çok şey gördüm, çok şey geçirdim. En azından 2 sezon önce kısa metrajda yaşanan bir F.Bahçe-Denizli maçı var.

25.05.09 Şampiyonluğa Bir Adım Kala

BENİM güzel kardeşim Sergen elinden kalemi bırakıp sahanın içinde balta ile dolaşıyor. Kendi tarzıdır, iyi mi yapıyor, kötü mü yapıyor kendi bilir. Ben dünkü oyun için sahanın içini Sergen’e bırakıp, maçın ruh halini dile getirmek istiyorum.
Ligdeki kayıpta 10 oyuncunun 9’u kötü oynadı. Mustafa’nın yapacağı hiçbir şey yoktu. Dün akşam yapacağı çok şey vardı, ustalığını konuşturdu yaptı da.

14.05.09 Beşiktaş - Fenerbahçe Kupa Finali sonrası

BEN bu maçın hakemini hiç tutmam, hiç de sevmem. Bu ülkenin en ödlek adamıdır. Futboldaki en büyük avantajı çalmama rekoru da onda, kasıntısı da onda. Be kardeşim, futbolunu en büyük avantajını cebinde tutuyorsan hemen bu işi bırak. Hakemlik ödlek adam işi değildir. Dün yardımcılarına bakıyorum onlar da ispiyoncu. Hiç faul olmayan şeylere veya futbolcu itirazlarına ellerinin içinde kimse duymasın diye ispiyon ediyorlar. Ortada fol yok, yumurta yok. Dünkü hakem üçlüsünü Yunus Yıldırım hiç darılmasın, kızmasın ama Komedi Dans Üçlüsü’ne benzettim.

04.05.09 Beşiktaş - Fenerbahçe maçının ardından

Serdar Özkan bu takımın en genç adamı. Takımı çok önemli bir maç oynuyor. Bu çocuk kıçını yırtacağına, maçın öneminin farkında değil. 2-3 senedir kiraya gidiyordu, seneye yine gidecek. Böyle oynayarak Beşiktaş formasını adama vermezler.

Rakibin en tehlikeli adamı Youla. Ama dün yoklama kaçağıydı. Bunda Zan’ın iyi top oynamasının payı vardı. Eskişehir’de Engin diye bir oyuncu var. Ama sporcu değil. Benim tanıdığım Rıza, maçtan sonra bu çocuğun bavulunu eline vermiştir.

27.04.09 Eskişehirspor maçı sonrası

BEŞİKTAŞ’IN bundan sonra oynayacağı maçlar netameli. Çünkü Beşiktaş bir maç kaybından sonra gerisini çorap söküğü gibi getiriyor.

20.04.09 Bursaspor maçı sonrası

BEŞİKTAŞ için köşebaşı maçıydı. Benim futbol tartan kantarımın ibresi, her hâlükârda şartlar ne olursa olsun Beşiktaş buradan 3 puan çıkarır diye gösteriyordu.

11.04.09 Kocaelispor maçı

KAYSERİ takımında bir de gözüme çarpan, zaten bu ülkeye geldiğinden beri çarpıyor ya, Cangele diye terbiyesi eksik bir adam var. Dün akşam da bütün oyunu bozayım diye anarşist tavrını bütün maç boyu kullandı.

02.04.09 Kayserispor maçı değerlendirmeleri

RAKİP Hacettepe.. Maçtan önce takım fotoğraf çektiriyorlar, posterlerinin altında büyük harflerle ‘bu takım küme düştü’ yazıyor. Sen de bu ligde ‘Tavan yapacağım. Şampiyon olacağım’ diyorsun.

08.03.09 Hacettepe maçına yorumunun içinden

SEVGİLİ Mustafa; 2 sezon gözlerden ıraktın. İran’daydın. Orada başına muhakkak büyük bir şey gelmiş. Benim tanıdığım Mustafa’nın çok dışındasın be güzel adam. Üst üste 2 kolay gözüken maçı büyük sıkıntılara soktun. 2 oyundur İnönü’nün kapısında ızdırap nöbet bekliyor. Lig öyle bir hale geldi ki, 3-5 dakikayı bile sokağa atmayacaksın.

YENİ gelecek bir Alman oyuncu var, benim ezberimde olan bir futbolcu. Adam çamaşır makinesi gibi. İleri giderken de var, dönerken de.

02.02.09 Antalyaspor maçından

MUSTAFA, bu takımda bir şeyler eksik be güzel adam. İkilem içindeyim. Ya sen düşündüklerini yapamıyorsun ya da yaptırmak istediğin şeyleri oyuncular sahaya süremiyor. Ne oynatmak istediğini, ne yapmak istediğini anlamış değilim. Senin ne adamlığından ne antrenörlüğünden vazgeçerim. Kimseyle kıyas da etmem, trampaya da girmem. Ama bu takımın balansı bozuk. ‘Devre bitsin, 5-6 puan arkada da kalsam şampiyon olacağım’ diyorsun. Benim de aklıma ‘Minareyi çalan kılıfı hazırlar’ diye bir laf geliyor.

22.12.08 Galatasaray Derbisi Yorumları

Delgado’nun ayağına gelen her topu yuhaladılar. Hani haksız da değiller. Bundan önceleri birazcık oynuyordu, o birazcıktan da vazgeçtim. Takımla fotoğraf çektirip içeri giriyor.

07.12.08 Ankaraspor yenilgisine eleştirisi

BU skor ve galibiyet beni kandırmaz. Defansın makyajı düştü. Zaafa önlem almak senin işin. Birbirine çok çabuk uyum sağlatman şart. Beşiktaş karnesini hafta ortası oynanacak Trabzon maçında, hafta sonu oynanacak Bursa maçında notlayacağım

08.11.08 Kocaelispor maçının ardından

DÜN çok enteresan bir oyun seyrettim. Dakikalar yol aldıkça bu maç eski düğünler gibi ‘40 gün 40 gece oynansa berabere biter’ diye düşünüyordum. Her iki takım için de gol yapmanın çok zor olduğu bir oyundu. İki taraf da kontrollüydü. Bulunacak gol ya ölü toptan olurdu, ya da kişisel hatadan. Öyle oldu.

03.11.08 Kayserispor maçına yazılan yazısı

BEN Beşiktaş’ın amigosu değilim. Hele hele Mustafa’nın menajeri hiç değilim. Ama dün gördüklerim Beşiktaş adına fevkalade olumlu.

BEN tam bir Nobre fanatiğiyim. Sahanın ortasına etse, bir de üstüne tüy dikse Nobre’yi görmemezlikten gelirim. Hayranlığım samimiyetimden ötürü. Ben bu kadar elinde avucunda ne varsa sahaya bırakan çok az oyuncu gördüm.

25.10.08 Sivas maçına ait yorumları

Mustafa benim çok yakınım. Büyük bir dostluğum var. Milli Takım’dan da oda arkadaşım. Çok büyük bir Beşiktaşlı olduğunu biliyordum, Altay’da oynarken futbolcu olarak Beşiktaş’a gelsin diye k.çımı yırtmıştım. Antrenörün ismini vermeyeyim, “Bu kardeşimiz çok büyük futbolcu ama tembel” dedi. Altay’ın saha içi patronu “Burada patron çok, onunla uğraşamam” dedi. O iş öyle yatmıştı.

ŞİMDİ oldu. Çok da iyi oldu. İsmini pek telafuz edemiyordum. Ama olduktan sonra söyleyeyim Beşiktaş en hayırlı işi yaptı. Ve Beşiktaş yarından itibaren bu ligde şampiyonluğun en büyük favorisi. Elindeki kadroyu Mustafa kadar akıllı kullanan az hoca vardır.

09.10.08

Ertuğrul demeç veriyor. Bu sezon çıtayı yüksek tuttuk, hem dışarıda hem içeride zirve yapacağız. Sözüm ona çıtayı yüksek tuttuk diyordu. Ertuğrul kardeş Çıtayı yüksek tuttun da üstünden atlayamadın. Çıtanın altından yürüyerek geçtin. Senin kenardaki korkunu gözlerinden okuyorum, gözlemliyorum. Futbolda cesaret karar verirse hedefe ulaşılır. Korku verecekse olmaz. Zaten olmadı da.

03.10.08 Beşiktaş'ın Avrupa Kupalarına Vedası

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder