Zafer naraları atmak için erken ama dün ki oyun ideal kadrosuyla Fenerbahçe'nin kendisini hafife alan Medical Park Antalya karşısında neler yapabileceğini gösterdi. Sahada Aykut Kocaman'ın idealize ettiği koşan takım yoktu ancak topu koşturan adamlar vardı.
Alex-Semih A.Ş. beraber oynadıkları her maçta olduğu gibi iyi bir işbirliği içerisindeydiler. Gökhan Gönül bu takımın en hazır oyuncusu ve sağ kanadı etkin kullanmaya devam ediyor. Stoch belki Tuncay'dan beri Fenerbahçe'nin bir türlü yapamadığı sol kanat organizasyonlarını yapar hale getirdi takımı. Santos ve Roberto Carlos da bu kanadı iyi kullanıyorlardı ama esas sıkıntı ne Santos'un ne de Carlos'un tam bir kanat oyuncusu olmamalarıydı.
Defansa Lugano geldi işler düzeldi ama ya Lugano'nun olmadığı haftalarda ne olacak sorusunun cevabı hala yok. Aykut Kocaman'ın bu takıma en büyük katkısı her maçı önemseyen bir futbolcular bütünü oluşturacağı yönünde yarattığı düşünce. Ama bu takım bu kadroyla onun bahsettiği koşan takım asla olmayacak. Olması da gerekmiyor bence.
Neden olmayacağını ayrıca başka bir yazıda yazacağım sadece şunun altını çizmek yeterli: Eğer gerçekten Fenerbahçe yönetimi Robinho ile ilgileniyorsa Aykut'un eline bir bomba daha bırakacaklar. O zaman da Aykut ile yönetim arasında ciddi bir kaos başlayacak. Çünkü Robinho tarzı bir oyuncu ile Stoch'lu, Dia'lı, Alex'li bir takım asla onun istediği önde basan ve koşan bir takım kimliğine sahip olamaz. Şimdi bile olması mümkün değilken böyle bir bombayı Aykut'un eline bırakmak da nasıl bir yöneticilik vizyonudur üzerine ayrı bir ikinci yazı daha yazılır.
Sonuçta Fenerbahçe ilk hafta itibariyle korkulandan uzak rahat bir skorla lige merhaba dedi. Önünde PAOK ve Trabzonspor maçları var ki bu maçlar öncesinde moral bulması önemliydi. Ama takvimin ilk iki sırasında yeralan PAOK ve Trabzonspor maçlarından ne sonuç çıkacağı hala soru işareti.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder