14 Aralık 2009 Pazartesi

Feyyaz'ı Beğeniyorum


Futbolculuğunda sahada başarılı olan pekçok isim yazıyor gazete köşelerinde, pekçokları da televizyonlarda yorum yapıyor. Bunların içerisinde Rıdvan Dilmen tabi ki bir fenomen. "Gol olur" ifadesini artık onun sayesinde litaretürden sayabiliyoruz. Televizyon yorumculuğu yazarlığının önünde.

Pekçokları da boşa yazıyor ama son zamanlarda benim için biri onlardan ayrılıyor. Daha farklı bakıyor, daha farklı yazıyor. Müthiş analizler yok belki ama başka bir pencereden bakışı var sahaya. Bu kadar birbirine benzeyen yazılar içerisinde böyle kalem sallıyor olması da hoşuma gidiyor.

Kibar Feyyaz'ın son bir kaç ayda yazdıkları arasından bir derleme yaptım aşağıda. Futbolculuğunda da farklıydı, yazarlığında da farklı bir yola girmiş. Bence devam da etmeli. Biraz Vedat Okyar etkileşimi yok değil ama kendi üslubunun da bu olduğunu düşünüyorum yani kopya değil, kendi üslubu ile harmanlanmış bir Vedat Okyarvarilik var.

"Maç öncesi Beşiktaş cephesi güllük gülistanlık. Co pilotu Sivok ile iyi anlaşan Ferrari'ye, “Son viraja girerken sarı kart görüp bizi Manisa maçında sensiz bırakma” uyarısı yapılmış".

"İnönü'de dün akşam herkes o kadar kibardı ki benim yazıda biraz nazik oldu. Gidek de bir “Alinazik” yiyek bari"...

"Dünya Anti Doping Ajansı WADA “Vadaaa” deyip, SUDAFET'i yasak maddeler listesinden çıkarmış".
"Maç öncesi renktaşlar sıkıntılı. Fenerbahçe'de Kazım yoldan çıkmış... Önder harakiri yapmış... 4 futbolcusu otel odasında çok pas yaparken yakalanmış"...

“Uçan kuşa borcun var deseler” anlarım. Sen de kuşsun Kartal'ım. Atmacadan borç almış, kekliği düz ovada avlarken parayı düşürmüş ya da Kuştepe'de gezerken çantayı kapkaççıya kaptırmış olabilirsin. Ama devlete, millete, şirkete ve özellikle de kendi başkanına nasıl bu kadar borcun olur? Tefeciye kanadını mı kaptırdın? Kimler ibra etti bütçeni de 181.357.189 TL borçlandın"...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder