Fatih Terim İspanya'yı çok iyi analiz etmiş. Bunu oyun başladıktan sonra net bir şekilde gördük. Ancak daha önceki maçlarda oyuna kötü başlayıp Fatih Terim'in doğru müdahaleleri ile sonuca gitmesine alıştığımız Milli Takım bu sefer Fatih Terim'in yanlış hamlesi ile kaybetti.
Oyunun ilk on on beş dakikalık bölümünde net bir şekilde gördük ki Fatih Terim özellikle Pique ve Albiol'un üzerine baskı yaparak defanstan orta sahaya pas trafiğinin önüne geçmek istemiş. Bunda da Milli Takım oyuncuları ilk yarı boyunca başarılı oldu. Özellikle Capdevila'nın kanadında Tuncay ile etkili hücumlara imza attı Milli Takım. Daha oyunun başlarında Nihat ve Semih ile girilen iki pozisyon vardı ki bu pozisyonlar ilk yarının da en etkili pozisyonları oldular. Casillas her iki pozisyonda da köşeye giden toplarda adeta uzadı. Buna karşılık Arda'nın oynadığı sol kanatta hem ofansif hem de defansif olarak etkinlik sağlayamadık. Arda'nın çok fazla içeri deplase olmaya çalışması zaman zaman sağ kanada kadar gelmesi, topun rakibe geçtiği anlarda İbrahim Üzülmez'in bu bölgede yalnız kalmasına neden oldu. Sergio Ramos'un bindirmeleri ve Xavi'nin oyunu bu kanada yığması sonucu İspanya devrenin son bölümünde daha etkin gözüktü. Milli Takım'ın en önemli artısı bu bölümde dahi rakibe pozisyon vermemesi oldu.
Oyunun ikinci yarısında İspanya'nın topa daha çok sahip olduğunu ancak temponun düştüğünü gördük. İlk yarının en iyi ismi olan Semih'in 60.dakikaya gelinirken oyundan alınmasını garipsedim. Ayhan'ın oyuna girmesi orta sahayı kalabalıklaştırmak adına yerinde bir hamle gibi gözükse de birkaç dakika sonrasında bir yan topta gelen gol Semih'e daha çok ihtiyaç duyduğumuz dakikalarda bir dezavantaja dönüştü. Torres'in düşüşüne çok ucuz çalınan bir faul düdüğü ile bu kadar dengede giden bir oyunda biz yine yan top hastalığımıza yenik düştük.
Maçtaki ikinci hamle Del Bosque'den geldi ve gol sonrası sahanın en kötüsü David Villa'yı oyundan alarak Mata ile o da orta sahayı beşledi. Bu hamle de orta sahada kalabalıklaşarak oyunun etkinliğini kendi lehine çevirmek isteyen Fatih Terim hanesine taktiksel bir hata olarak yazıldı. Zaten son on beş dakikaya girilirken Gökhan Ünal'ı oyuna alıp orta sahayı tekrar dörtlemesi bunu kanıtlar nitelikteydi. Bu hamle İspanya'nın topu daha çok kontrolüne almasından başka bir işe yaramadı. Semih'in katkısı aslında kendisine gelen her topu sağa ve sola deplase olan oyunculara aktarması ya da topu tutarak orta sahanın zaman kazanmasını sağlamasıydı. Oyuncu değişikliği, zaten top trafiğini çok iyi yöneten İspanyollar'ın tüm kontrolü ele geçirmesine yaradı.
Öne geçtikten sonra bu pas trafiğini o kadar iyi yönettiler ki sahadaki onbirin tekrar geri dönme teşebbüsünde bulunmasına dahi imkan vermediler.
Ben Emre Aşık, Gökhan Gönül ve oynadığı bölümde Semih'i çok beğendim. İspanya'da ise Xavi ve Sergio Ramos göze batan isimler oldular. Maçın sonucunu değerlendirirken aslında neredeyse hiç pozisyon vermemiş olmamazı gözardı etmemeliyiz. İlk yarıda hücumda yakaladığımız zenginliği ikinci yarı ile birlikte yakalayamamış olmamamızı ve golü yedikten sonra rakibin bir daha bize top göstermemesini ise iyi değerlendirmeliyiz. Dört gün sonra İstanbul'da bir randevumuz daha var. Ve Puyol'suz rakibin defansı aslında hata yapmaya çok müsait.
Son bir not: Türkiye'de adını Yeniköy kasabına çıkardığımız adam taktiksel anlamda maçı çok iyi yönetti.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder