Galatasaray yıllar önce ŞL'de Ümit'in ayağından attığı bir son dakika golü ile Milan'ı dördüncü sıraya iterek grupta üçüncü sırayı almış ve UEFA Kupası'na gitmeye hak kazanmıştı.
O gün UEFA Kupası yolu da açıldı. Tıpkı bu sezon Bordeaux'u son dakika hatta uzatma dakikalarında attığı golle yıkıp yüzünü tekrar kupaya dönmesi gibi. Üstelik kaderin garip bir cilvesi olarak 1999-2000 sezonunda elediği Milan da bu sene bir önceki turda UEFA Kupası'na veda ederek belki de Galatasaray önündeki en büyük engeli kaldırmış oldu. Yine kaderin garip bir cilvesi o kadronun yıldızlarından Bülent Korkmaz şimdi takımın başında. Bu bir işaret mi? Ne yazık ki işaret bile olsa tarih takımın teknik direktörü olarak Cevat Güler'i yazacak. En azından UEFA tarih kitapları...
Galatasaray Hamburg karşısında maça iyi başladı ama dakikalar ilerledikçe Hamburg oyunun kontrolünü ele aldı. Baskısını artırmaya başladığı dakikalarda da Galatasaray golü Ayhan ile buldu. Golden birkaç dakika önce Trochowski 'nin ceza sahası dışından vurduğu şutu çıkaran De Sanctis maçın ilk kırılma noktası oldu.
Gol sonrasında ilk yarı sonuna kadar Hamburg toparlanma sürecini yaşadı ancak ikinci yarıda baskısını yeniden devam ettiren bir görüntüye bürünebildi. Karşılaşmanın ikinci kırılma anı 50'li dakikalarda yaşandı. 48'de Jansen topu ağlarımıza gönderdi, hemen ardından Nonda çok müsait bir pozisyonu kaçırdı ve Emre de kırmızı kart gördü.
Bülent Hoca'nın bu dakikalarda Kewell'ı Emre'nin yerine çekmesi onun maça ne kadar iyi hazırlandığının göstergesi idi. Daha önceleri genç takımda bu bölgede oynadığını biliyordu ve felaket senaryosuna önceden hazırlanmıştı.
Maçın adamı kuşkusuz De Sanctis oldu. Maç boyunca çok kritik kurtarışlara imza attı. Rakip takımda Jansen ve Petriç'in baskısına, ikinci yarıda oyuna giren Olic'in etkinliğine rağmen Hamburg'un ikinci golü bulmasını De Sanctis engelledi.
Kadıköy'de finale çıkmak ve kupayı kaldırmak büyük bir motivasyon. Benzer bir motivasyonda Fenerbahçe'de var. Galatasaray'ın UEFA Kupası'nda iddialı hale gelişi ile Fenerbahçe'nin tempoyu artırdığı ve ligde iddialı hale geldiği tarihler bir tesadüf olmasa gerek.
İşin tuhaf tarafı aslında Galatasaray'ın UEFA Kupası'nı ve Fenerbahçe'nin tüm fikstür dezavantajına rağmen ligi kazanması geçtiğimiz yıllara göre daha kolay. Ve iki ezeli rakip gün be gün birbirilerini bu başarıya doğru itiyorlar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder