The Guardian'daki bir yazı etkiledi beni ve ister istemez bu analiz döküldü satırlara. Önce gazetenin haberine dönelim. İlk kez 1994 Dünya Kupası'ndan sonra Jack Charlton bir takımın en önemli hücum oyuncularının defansta oynayan bekler olduğunu dile getirmiş. O zamanlar oldukça garipsenen (kibarlık olsun diye garipsenen dedim yoksa gülünç ve saçma bulunan daha doğru olur) bu ifade zaman içerisinde Dünya Kupası'nı kazanan takımlar incelendiğinde bir gerçeklik olarak yüzümüze çarpıyor.
Bakınız 1994 Dünya Kupası'nda Brezilya takımının bekleri Franco ve Jorginho, 1998 Dünya Kupası'nda Fransa Milli Takımı'nda Lizarazu ve Thuram, 2002'de yine Brezilya'da Roberto Carlos ve Cafu. Hatta 2006 İtalya Milli Takımı'nda Grosso ve Zambrotta.
Aslında bu yazının devamı da iki iyi beke sahip olmanın herşey olmadığını ama günümüz futbolunda bu pozisyonların öneminin altını çizerek vurguluyor. Dönelim benim bu yazıyı yazma sebebime.
Yıllar önce yazdığım bir yazıda arkasını sağlama alan şampiyonluğu kazanır tezini ortaya koymuştum. Bunu da ülkemiz futbolundan örneklerle açıklamış, şampiyon olan takımların defansında göbekte görev yapan oyunculardan örnekler vermiştim. Stumpf-Falco, Högh-Uche, Ronaldo-Zago, Bülent-Popescu, Luciano-Tomas, Tomas-Song, Edu-Lugano...
Bir noktayı atlamışım sanırım, biraz önce saydığım tüm adamların özellikle duran toplardaki etkinliğini. Günümüz futboluna baktığımızda artık gelinen anlayış defansif futbolculara geçmişten çok daha fazla yük yüklüyor. Bu ikililer yerel ligimiz için ideal olsalar da dünya futbolunda tabi ki daha gelişmiş modelleri de var.
Barcelona'da oynayan Alves tıpkı Charlton'ın söylediği gibi kanat savunucusunun hücum aksiyonlarında da etkin olmasına günümüzdeki en iyi örnek, yine aynı takımda göbekte oynayan Puyol da bir defans oyuncusunun takımında aslında defans sigortası olmasının yanısıra hücum varyasyonlarında da ne kadar etkili olabileceğini kanıtlıyor. Sadece defansif özellikler değil, ofansif anlamda da katkı sağlayan oyuncular zirveye çıkıyor ve takımlarını da taşıyorlar.
Turkcell Süper Ligi'ne baktığımızda hali hazırda bu tanımlamaya en uygun dörtlü Fenerbahçe'de gözüküyor. Roberto Carlos ve Gökhan Gönül'den oluşan bek hattı Jack Charlton'ın belirttiği gibi hücum aksiyonları anlamında oldukça iyi meziyetlerle donatılmış oyuncular. Defansın göbeğinde de Lugano ve Edu oyun içerisinde çok olmasa da duran top organizasyonlarında tehlikeli oluyorlar. Özellikle bu sezon Roberto Carlos ve Lugano'nun gol sayılarına baktığımızda bu daha açık bir şekilde görülüyor. Sadece attıkları goller değil, atılan gollerde de etkinlikleri tartışılmaz. Bu sezon aynı performansı gösteremese de geçmiş yıllarda Edu için aynı şeyi söylemek mümkün. Yine Gökhan Gönül'ü tüm Fenerbahçe hücumlarında aksiyon alanının içinde görüyoruz. Modern futbolun defans oyuncuları tanımlamasına en yakın kurguya sahip olmasına rağmen bu takımın başarılı olamamasının nedeni ne peki?
Bu kadar analizi aslında bir anlamda gözle görüleni belirli bir mantıksal ve teorik açıklamaya dayandırarak yapmaya çalıştık. Sorun bu geri dörtlü ile ilerideki Semih ve Alex ikilisini birbirine bağlayacak orta sahada. Geçtiğimiz yıllarda bu bölgedeki trafiği yöneten Tuncay, Aurelio ve Appiah üçlüsünün yaptığı işi şimdilerde sadece, o da zaman zaman, Emre yapmaya çalışıyor. Oysa geçen sene sadece Aurelio'nun varlığı bile bu takımı Şampiyonlar Ligi'nde yarı finalin kapısına kadar getirmişti.
(Grosso 2004 Dünya Kupası'nda İtalya Milli Takımı'nın en önemli silahlarından biri haline gelmişti.)
Türkiye ortalamasının çok üzerinde bir defans hattına sahip olup, yine kadrosunda Türkiye ortalamasının çok üzerinde bir forvet ve on numara varken (futbolda 10 numaralı oyuncu modeli artık kalkmıştır tezine hiç mi hiç katılmıyorum, hatta bunun kuyruklu bir yalan olduğunu düşünüyorum) Fenerbahçe'nin bu kadar kötü bir sezon geçirmesinde daha bir iki sezon öncesine kadar en iyi olduğu bölgede yani orta sahadaki etkinsizliği neden oluyor. Bunu yöneticilerin fazlasıyla düşünmesinde yarar var.
Önümüzdeki sezon transferlerinde bu bölgeye yapılması gerekiyor. Fenerbahçe sadece defans ve hücum hattını koruyarak ve orta sahasına bol alternatifli, çok koşan ve topla arası iyi olan transferler yaparak tekrar ligde ve Avrupa'da zirve mücadelesi yapabilir.
Herşeyden önemlisi bu performansı gösterebilme konusunda en az Semih ve Alex kadar defansı da önemli bir paya sahip. Tek gereken iyi bir orta saha. Sonrasında 4-4-1-1, 4-3-2-1 ya da 4-3-1-2 oynamış hiçbir önemi yok.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder