Plzen Çek Cumhuriyeti'nin en eski şehirlerinden biri. Futbol takımından çok Bira Festivali ve Çek Cumhuriyeti'nin her yerinde göreceğiniz Pilsner Urquell adlı bira markasıyla meşhur.
Benim bildiğim Pilsner'in dark birası yok, futbol takımı da öyle aslında light bir takım görüntüsünde ama dün Plzen karşısında ilk yarıda izlediğimiz Beşiktaş'ın bir önceki gün Young Boys karşısındaki Fenerbahçe'den hiçbir farkı yoktu. Henüz form düzeyi ve fizik gücü aşağılarda olmasının getirdiği oyun içi organizasyon bozukluğu Plzen'in çok ciddi pozisyonlar bulmasına neden oldu.
Özellikle Hakan'ın performansı bu noktada sevindirici, klasik bir Çek Cumhuriyeti takımı olan Plzen'in Beşiktaş'ı bunalttığı dakikalarda çok önemli kurtarışlara imza attı. Evet bu Hakan Liverpool ve Metalist maçlarında darağacına astığımız Hakan. Casillas nasıl dayak yiye yiye çok iyi bir kaleci oldu ise Hakan için de aynı durum geçerli. Çok iyi bir kaleci olma yolunda ilerliyor.
Beşiktaş'ın sol kanadı ise perişan durumda. Quaresma'nın hücumdaki gücü yadsınamaz, her ne kadar dün bu gücünü penaltı pozisyonu dışında verimli kullanamasa da önemli bir silah. Ancak İbrahim savunmada bu kanattan gelen Plzen akınlarında çok zorlandı. Öte yandan sağ kanatta Hilbert'in vasatın altındaki görüntüsü Beşiktaş adına bu kanadın da hiç kullanılamamasına yol açtı. Muhtemelen Guti Delgado'yu kesecek ve bu da hem hücumda hem de savunmada daha işlerlik kazanmış bir Beşiktaş yaratacak.
İkinci 45 dakikanın çehresini değiştiren de aslında orta sahaya yapılan Necip yaması. Çeklerin de oyundan düşmesiyle Necip faktörü Ernst ile birlikte itici güç oldu Beşiktaş için. Plzen "dark" olacak diye düşünürken ikinci yarıda gerçek "light" kimliğine bürünmüş oldu böylece.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder