4 Temmuz 2010 Pazar

Kupaya Alman Damgası

Ben 1986'dan beri bilinçli sayılabilecek düzeyde izliyorum Dünya Kupası'nı. 1986'da Maradona'lı Arjantin karşısında beklentilerin üzerine çıkan ama makine düzeninde oynayan Rummenige'li Almanya vardı. 1990'da kupaya uzandıklarında tartışmasız çok iyilerdi Matthaus önderliğinde.

Sonraki yıllar vasat ama turnuva takımı oldular hep. Bugün ise bugüne kadar hiç izlemediğim kadar kupayı domine eden bir takım var karşımızda. Yeni nesil Almanya kupayı alamasa da damgasını vurmuş durumda 2010 G.Afrika'ya. Maradona'nın Arjantin'ini İngiltere'den beter ettiler. Hem de daha rölanti bir oyunla. İngiltere karşısında 5. viteste oynadılarsa dün 4. viteste işi bitirdiler.

3. dakikada turnuvanın en çok öne çıkan oyuncusu Thomas Müller ile 1-0 öne geçmeleri çok öenmli bir avantajdı. Sonrasında 30 dakika oynatmadılar Arjantin'i. 30'dan 60'a kadar daha rölanti bir oyun vardı Almanlar adına. Arjantin bu bölümde rakibini zorlasa da Friedrich ve Mertasacker ikilisi ile Lahm'ın mükemmel kademesini geçemediler. Maç da 2-0 olduğunda bitti aslında.

Orta sahasız nereye kadar dediğimiz Arjantin son 30 yılda en zevkle izlediğim Almanya'ya boyun eğdi. En zevkle diyorum çünkü Matthaus'lu, Völler'li, Klinsmann'lı, Brehme'li, Riedle'li o efsanevi kadro oynadığı dönemde hep favoriydi. Bu Almanya ise 2014'ün temelini oluşturacak diye geldi G.Afrika'ya.

Bu sonuçla takım oyununu en iyi oynayan dört takım, Uruguay, Almanya, İspanya ve Hollanda dörtlü finale kaldılar. Bu da futbolun ve futbolcuların artık sadece defansif ya da ofansif değil oyunun her iki yönünü de geliştirmiş bir platformda başarıya ulaştığını bir kez daha gözler önüne serdi.

Şimdi Almanya'yı Müller'siz önemli bir sınav bekliyor. Bunu da geçerlerse eksiksiz bir takım olduklarını ispat edecekler.
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder