Bir Brezilya - Hollanda karşılaşması için iki referans vardır Dünya Kupası'nda benim aklıma gelen. Birincisi ABD 94'te Branco'nun dakikalar sekseni henüz geçtiğinde o unutulmaz frikiği ile takımını 3-2 öne geçirdiği ve Hollanda'yı kupanın dışına ittiği maçtır.
Diğeri ise 98'de penaltılara kalan ve yine Hollanda'nın Taffarel'in ellerinde eriyip gittiği mücadele. Bugünkü Brezilya ve Hollanda'ya baktığımda o yıllardaki iki takıma bu takımdan kimi koyarım diye düşündüm dün akşam üstü. Biraz Kaka, o da dün akşam ki oyunuyla değil, biraz Robben ama ancak ikinci yarıdaki ve biraz Sneijder.
İlk yarıda defansın göbeğini delip gönderdiği ara pasıyla Robinho'nun golünü hazırlayan Melo'ya ikinci yarıda kendi kalesine attığı golden ve agresif bir hareketle Robben'in baldırına bastığı için gördüğü sarı karttan dolayı yüklenmek gerçekten sorunları halının altına süpürmek anlamına gelir. Brezilya için de, Hollanda için de esas sorun oyunu etkileyecek ikinci ya da üçüncü isme sahip olamamalarıydı.
Hollanda şanslı olan taraftı çünkü ilk yarıda teslim oldukları sambacıları ikinci yarıda 1,5 pozisyonda kazandıkları iki golle devirdiler. Umarım eksiklerine rağmen finale giden taraf futbolun güzelliklerini bu turnuvada daha çok sergileyen Uruguay olur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder