Dünya Kupası ikinci turunun son gününde oynanan iki maçta da sürpriz olmadı. Günün ilk maçında Paraguay ile Japonya karşılaşması tipik penaltılara kalacak bir 0-0 maçı olmayı vaadediyordu maç öncesinde. Nitekim karşılaşma boyunca iki takım da gol atmaktan çok yememeyi düşünerek en zevksiz ikinci tur müsabakasına imza attılar.
Japonya'da Honda önceki maçlardaki etkinliğinden uzaktı. Ama defansta Nagamato çok fazla öne çıktı. Özellikle çıkana kadar soldan Benitez'in etkili bindirmelerinde son müdahaleyi yapan isimdi. Valdez girikten sonra da aynı başarılı oyununu sürdürdü.
Paraguay ise son yıllarda oynadığı futbol anlayışının çok dışına çıkmadı. 98'de de çok sağlam defansları vardı ve oyunun savunma yönünü iyi uyguluyorlardı. Şimdi de farklı değiller. Ama penaltılarla 5-3 kazanarak çeyrek finale çıkmalarına rağmen dört Güney Amerikalı'nın yarı finale kalma rüyasının en zayıf halkası hala onlar.
Günün ikinci maçında ise nefis bir futbol ziyafeti izledik Portekiz ile İspanya'dan. İspanya Torres'i tek forvet oynatma tercihinin faturasını ilk yarıda çok ağır ödeyebilirdi ama Portekiz girdiği pozisyonları gole çeviremeyince ikinci yarıda Del Bosque'nin müdahaleleri oyuna yeni bir şekil verdi.
Torres'in yerine oyuna Llorente'nin dahil olması hem Portekiz'in sırtı dönük bir santrafor karşısında zorlanmasına hem de Villa'nın kanattan daha etkili olmasına sebep oldu. Nitekim Villa'nın golü de ceza sahası ön çizgisi üzerinde bu ortaklığın bir ürünü oldu.
İspanya finale kadar yürüyecek potansiyeli tekrar gösterdi. Tek çözmeleri gereken Torres'li oyunda hücumdaki sıkışıklığı giderebilmek. Tekrar çift santrafora dönmeleri bir çözüm olabilir ama Villa kanatta da çok etkili ve şu ana kadar dört gole ulaştı. Paraguay karşısında ağır favoriler ve Villa yine en büyük kozları. Tıpkı Euro 2008'de olduğu gibi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder