10 Ocak 2011 Pazartesi

Hadi Canım Sende

''Diğer Türk kulüplerinin tümü elendi, sadece Beşiktaş tur atladı. Bu bizi gururlandırıyor. Türk futbolunun onurunu kurtardık. Şimdi Dynamo Kiev ile karşılaşacağız. Bu iyi sonuçlandırılabilecek bir görev''

Bernd Schuster

Böyle birşey dememiştir değil mi? Dememiştir, dememiştir... Dediyse de dememiş sayıyorum. Ama bu benim için ikinci vaka. Türk takımları 60'lardan kalma bir anlayışla oynuyorlar birincisiydi.

Bu duruma Demirörenleşme sendromu diyebilir miyiz?

10 yorum:

  1. demiş olsa bile neresi yanlış ki?

    YanıtlaSil
  2. Haksızda değil Şhuster dayı.

    YanıtlaSil
  3. şurası yanlış arkadaşlar: iki tane dandik avrupa takımını eleyerek türk futbolunun gururu kurtulmuyor malesef. adam porto maçında gururun neredeydi diye sorarlar.

    YanıtlaSil
  4. Dediğini nereden biliyorsunuz? Ya da dediyse birebir bunları mı söylemiştir Schuster? Denileni kendi dilediği gibi yontan Türk spor basını var. Aka bok dedirtebiliyor saniyesinde.

    Ege

    YanıtlaSil
  5. aynı fikirdeyim şairler parkı ama bu yazıyı daha güvenilir yerlerde de okudum. Ayrıca schusterden bir yalanlama gelirse yanlış yazmışım derim ama bu lafı söyleyecek potansiyeli de görüyorum kendisinde.

    YanıtlaSil
  6. Schuster'in kolay kolay yalanlama işine gireceğini sanmıyorum. Adamın umrunda değil çünkü. Benim takıldığım nokta şu, demişse bile aynen bu kelimeler ile dememiştir. Bizim basında müthiş kelime oyunları var. Koca bir metinden tek satırı cımbızla çıkarıp öne sürme ya da o kelime yerine güya eş anlamlısını kullanıp, daha etkili hale getirmeye çalışma.

    60'lı yıllar futboluna dair söylediklerinde de aynı şey oldu. Söylediği bütüne bakmak yerine, tek parçaya takıldık.

    Ege

    YanıtlaSil
  7. Basın konusunda en az senin kadar aynı düşünüyorum. Ama şuradan bakalım olaya. Diyelim ki "Türk futbolunun onurunu kurtardık dememiş" olsun. Şu an Beşiktaş'ın Avrupa'daki durumu da gurur duyulacak bir tablo değil ki. Ligden koptuk ama hedefimiz Avrupa'da ilerlemek ayrı bir açıklama, Beşiktaş'ın Avrupa Ligi'nde devam etmesinden gurur tablosu yaratmak ayrı. Ben Schuster'in Türk futbolunu hakikaten çok aşağılarda gördüğüne inanıyorum bugüne kadar ki tavır ve açıklamalarından. Kişiliğinden bahsetmiyorum, açık sözlü bir insan olması benim de hoşuma gidiyor. Ama bakış açısını çok doğru bulmuyorum. Konu oynatmak istediği, futbol, oyuncu tercihleri ile falan da ilgili değil. Tamamen benim hissettiğim bakış açısıyla ilgili.

    YanıtlaSil
  8. Türk futbolunu ben de aşağılarda görüyorum. Belki de bu yüzden söylediği beni rahatsız etmiyor. Anlık çıkışlardan ibaret futbolumuz. İstikrar yok. Günlük zaferlerle tatmin oluyoruz.

    Beşiktaş'ın Avrupa Ligi'nde çok üst ekiplerle mücadele etmediği doğru. Porto hariç. Ancak uzun seneler sonrasında ilk defa Ocak ayından sonrayı görüyoruz. Bu da acaba çarkı diğer yöne çevirebilir miyiz sorusunun heyecanını yaşatıyor. Her ne kadar rakipler zayıf olsa da,deplasmanda mağlup durumdayken maç kazanan Beşiktaş'ı anımsıyor musun, Avrupa'da? Bu bile başlı başına gurur bizim için, geçmişi kıyaslayınca.

    Biraz üstte Porto mağlubiyetine işaret etmişsin. Ama sanmıyorum ki İnönü'de kaybedilen maçta oynanan oyundan şikayetçi olan Beşiktaşlı olsun. Ben kendi adıma o gün oynanan oyundan gayet memnunum. Yediğimiz 2 golde kişisel imza var. Zapo ve Hakan. Bahane olarak sunmuyorum; ancak detayları da es geçmiyorum. Porto'nun bizi net skorla yenmesi zaten ne derece üst düzey bir takım olduğunu gösteriyor. Topun hakimi değilken bile sonuca giden onlar oldu. Bizim eksik yanlarımızı görmemize fırsat verdi. Deplasmandaki maç ise bizim bu sene için zirve oyunumuzdu diye düşünüyorum.

    Biraz konudan saparak, karmaşık yazmış olabilirim. Ne demek istediğimi anlayacağını düşünüyorum.

    Schuster hakkında minik bir dipnot. Zapo'nun röportajı var yeni. Orada Schuster hakkında söylediklerine göz gezdirirsen sanırım bu konu başlığı ile ilgili de biraz yanıtlar bulabilirsin.

    Ege

    YanıtlaSil
  9. 1 numaram baklava demişti galiba:-) şaka yapıyorum. Zaman Schuster'in performansını gösterecek. Teknik adam döven biri olmadım hiç. Sadece Aykut Kocaman'a geçiriyorum söyledikleri ile yaptıklarını paralel bulmadığım için. Mesela Arogones'e bile saldırmamıştım. Neyse söylediklerine katılmıyorum da demiyorum. Türk futbolunun çıtası uzun senelerden sonra Ocak ayını görme seviyesine indi. Ama bu durum bu ülkedeki futbolcu kumaşının ve gelen yabancıların kalitesinden kaynaklanmıyor bence. Aynı durum sadece Beşiktaş için geçerli değil. Galatasaray ve Fenerbahçe için de geçerli. Bence ortada yağ, un, şeker var. Helva yapamayan teknik adamlar da demeyeceğim. Ama ülkede futbolu yönetenlerin dar vizyonuna, teknik adamlar da geliyor bir süre sonra. Schuster bu örneklerden biridir demiyorum, inşallah olmaz diyorum. Sertlik sadece bu ülke topraklarında oynanan futbol için geçerli değil. Hakem hataları da. Seneler sonra Ocak ayını görsek de bu da taraftar ve ülke futbolu adına gurur verici değil. Sadece bunu söylemek istedim. Ypksa Schuster beni yanıltsın, gitsin ülkedeki bu yönetim profiline rağmen Avrupa'da kupa kaldırsın. Kim ne diyebilir ki?

    YanıtlaSil
  10. İnşallah olmaz diyorsun ya ben de buna katılıyorum:) 6 ayda ya da 1 senede bir umutsuz kalmaktan, sürekli yeni isme odaklanmaktan sıkıldım.

    Yapamayana, yapamadı demekten çekincemiz yok.

    Ege

    YanıtlaSil