16 Haziran 2009 Salı

Servet'e Servet Önerdiler



Marsilya'nın Servet'i istemesi yeni birşey değil, transfer dedikoduları ayyuka çıkmış durumda. Benim gördüğüm şu ana kadar bloglarda yeralan haberler. Birkaç yazılı basın organında da bu haberin detaylarına ulaşmak mümkün.

Yine bildiğim kadarıyla aslında Galatasaray'ın böyle bir niyeti yoktu ama bonservisi için konuşulan 7-8 milyon euroluk rakam Fernanado Meira'nın Zenit transferini gölgede bırakır nitelikte. Öte yandan transfer gerçekleşirse Türk futbolcular arasında en pahalı defans oyuncusu ünvanını da alacak Servet. Daha da ötesi yurtdışına gidip de bu kadar yüksek bonservis ödenen futbolcu da pek yok Türk futbolunda. Zenit Fatih için yaklaşık 7,5 milyon euro ödemişti diye biliyorum. Yine Gökdeniz Karadeniz'e ödenen bonservis bedeli 8,5-9 milyon euro civarındaydı. Nihat için Real Sociedad Beşiktaş'a 3,5 - 4 milyon euroluk bir bonservis bedeli ödemişti.

Bu şartlar gözönüne alındığında Galatasaray'ın bu rakamla oyuncusunu Marsilya'ya satması öenmli bir transfer başarısı. Servet bir anlamda Türk futbolulunun Stam'ı ya da Rio Ferdinand'ı oluyor kendisi için ödenen bonservis bedeliyle. Servet'i çok beğenen biri değilim, birçok futbol yorumcusunun aksine pek güvenmediğim bir oyuncudur. Ama bunda Schevchenko karşısında canlı canlı izlediğim Servet'in rolü de büyük olsa gerek. Bir de 2-2 biten Fenerbahçe Diyarbakırspor maçında sonradan oyuna girip Diyarbakırsporlu Bakadal'dan kendi yarısahalarında sol taç çizgisine yakın bir yerde yediği çalımdan sonra sakatlanmış numarası yapıp yatması sonucu Serdar Samatyalı'nın golüyle Diyarbakırspor'un 2-1 öne geçtiği pozisyon var ki o da gözlerimin önünden gitmez.

Yine de özel durumları cımbızla çekmeden bakmak lazım oyuncuya. Bunlar sadece beni ondan soğutan enstantaneler. Öte yandan Servet kesinlikle çalışkan, azimli, doğru bildiğini söylemekten kaçınmayan deli dolu bir adam. Ve bu transferi en çok hakedenlerden. Ta ki efsane Rıza Çalımbay döneminde muhteşem bir UEFA Kupası deneyimi Denizlispor'dan beri kariyerine baktığınızda aklınıza hemen onun cesareti ve çalışkanlığı geliyor. Yani benim onu beğenmemem beni bağlar sadece. U:marım Marsilya transferi mutlu sonla gerçekleşir. Ve 2008 Avrupa Şampiyonası öncesi aşağıdaki mektubunda yazdığı Şampiyonlar Ligi'nde de başarılı olur.
İlginizi Çekebilecek Diğer Yazılar

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder