Star TV sağolsun D-Smart'tan verdi maçı bize de oturup maç skorunu takip etmek düştü. Sonrasında da geniş özetleri internette izleyerek avunduk.
Kim ne derse desin asrın takımına biri dur diyecekti. Bunu en azından ilk raund için de yapabilenin Mourinho olması çok yakıştı doğrusu. Inter'e tarihinin hiç bir döneminde sempati beslemedim. Moratti'nin de bunda etkisi çoktur hani. Ama bu Inter Moratti'nin değil Mourinho'nun Inter'i olduğunu gösterdi dün gece.
Mourinho'nun Madrid yolunun artık kimse önüne geçemez. Maç öncesi Guardiola'ya methiyeler düzerek kendinden hiç beklenmeyecek bir tevazu gösteren Portekizli'nin aslında ne mesaj vermek istediği de net bir şekilde ortaya çıktı. Guardiola'yı hafife almak değil amacım ki kendisini de çok beğenir ve takdir ederim. Ama Mourinho "ah o takım ben de olacaktı ki" demek istemişti besbelli içinden.
Chelsea'den buruk ayrılışının ardından Serie A'da yarattığı fırtınaya rağmen uluslararası arenada kısır geçen sezonların intikamı olsa gerek biraz da dün gece aldığı skor. Xavi-Messi hattını kesmek kolay değil elbet yazıldığı kadar. Ama şalteri indirince Barcelona da durdu işte. Demek ki mesele hattı kesebilmek için şalteri indirmekteymiş.
THY'nin de küçük bir hediyesidir Portekizli'ye aynı zamanda. Havayolları felç olunca otobüslerde geçen uzun seyahat pelte etmiş Katalan ekibini. Varan, Ulusoy, Kamil Koç artık aklınıza hangi otobüs işletmesi geliyorsa... Tam zamanıdır Barca'ya karayolu ulaşım sponsoru olmanın. Karayolunda evinizin konforu sloganıyla girsinler bu işe.
Biz Mourinho'ya dönelim yine. Adam küllerinden doğdu Avrupa arenasında. Ama İzlanda'nın küllerinden. İtalyan futbolu o kadar dibe vurmuştu ki çoğu yerde Serie A artık Avrupa'nın dördüncü ligi diye sözediliyordu. Mourinho'suz bir Serie A kesinlikle bu yeni ünvenını hakediyor olsa da, Portekizli olduğu sürece bu ligin en büyük değerinin kendisi olduğunu da gösterdi bir şekilde.
Seveni az sevmeyeni çok bu adam bir kez daha kanıtladı: Kral teknik adamdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder