Uzun zaman oldu ama buradayım. Araya bazı sıkıntılar girince yazamadım. Hatta futbol gündemini de takip edemedim. Ta ki son iki güne kadar. Dün akşam Rapid Wien karşısında Beşiktaş'ın oynamak istediği oyunu izleyip bir kez daha bu sezon ki düzenini beğendim.
Schuster'in Hilbert'ten bir sağ bek yaratması Beşiktaş'ta yapılan en iyi işlerden biri. Schuster rotasyonu o kadar iyi yapıyor ki zaten kadrosu da rotasyona müsait, hiçbir futbolcuyu küstürmüyor, hiçbir futbolcu yedek kulübesinde yatacak zamanı bulamıyor. Takımda herkes hazır. Oynadığı oyun henüz üst düzey değil ama felsefe olarak Süper Lig'in ötesinde. Dün akşam geçen sezonun yerden yere vurulan Tabata'sı bu sezon ki iyi oyunlarına bir yenisini daha ekledi. Bobo açıldı ve devam ediyor gollerine. Holosko'yu çok bencilce davrandığı iki pozisyon için suçlayabilirsiniz. Ama içindeki gol atma isteğini gösteriyor her iki pozisyon da. Tıpkı attığı golde topu kaleci Hebl'dan söküp alışı gibi.
Ernst ve Aurelio'nun performansları, Necip'in ilk onbirde olsun ya da dün akşam ki gibi sonradan girsin hiç farketmeyen oyunu Beşiktaş'ı taşıyan bir başka güç. Defansta sıkıntılar var, hem ilk golde hem de verilen pozisyonlarda dağınık yakalanabiliyorlar. Tek yumuşak karınları belki de ama bu defansif anlayış da vasatın altında değil. Yani Fenerbahçe'deki gibi felaket habercisi görüntü yok.
Guti ve Quaresma'dan hiç bahsetmeyeceğim. Onların varlığı takımın diğer oyuncularını heveslendiren, oynamaya iten etken olarak bile yeterli. 40'a merdiven dayayan İbrahim Üzülmez bugün itibariyle Türkiye'nin en iyi sol beki oldu tekrar.
Rakip yine Beşiktaş ayarında değil, bunu not düşelim ve Beşiktaş zorluk derecesi yüksek maçlarda şu anda sıkıntı yaşayabilir. Ama bu dönemi kayıpsız atlatan bir takımın lig ilerledikçe daha az sıkıntı yaşayacağını düşünüyorum.
Turkcell Super Lig mi kaldi?
YanıtlaSilTurkcell Super Lig mi kaldi?
YanıtlaSilHoşgeldin kardeşim. Özletmiştin kendini, merak ettik...
YanıtlaSilvalla ozan ne diyeyim, hayat şartları. bazen blogun önüne geçen şeyler oluyor:-)
YanıtlaSil