16 Şubat 2010 Salı

Hoşgeldin Hiddink


Yıl 1990, basında Hiddink'i bakın nasıl tefe koyuyorlar:

Kulübün basketbol takımı Sürmeli Otel'de kampta, hocaya gitmişler: "Hocam basketbolcuların yanına git de bir iki güzel laf et, moralleri yerine gelir" demişler. Hoca yaka silkmiş...

Türkiye'ye geldiği ilk gece hocayı Kervansaray'a götürmüşler. Dansözlerin biri masaya çıkıp diğeri indikçe hoca dayanamamış ben de oynuyorum demiş. Zor ikna etmişler oynamasın diye. Adamın neresinden tutacaksın, elle tutulur bir yanı yok...

Futbolcular: Biz profesyonel değiliz, amatörüz. Hoca bunu anlamıyor ve hepimizi farklı yerlerde oynatıyor. Ne dediğini anlamıyoruz bile, ona ulaşamıyoruz...

Bu çocukları Gordon Milne'in eline versen ligin tozunu atar şampiyon olurlar...

Bu adamla bu iş yürümez. 3-5-2 ile hiç yürümez. Kim kimi yaratmış. Bu PSV'nin başında kim olsa takım yürüye yürüye kazanır. Neyim disiplinli hocaymış, sevsinler böyle disiplini. Alın bu hocayı başınıza çalın.

Yıl 2010:
Ve Hiddink yine Türkiye'de, en az Fenerbahçe kadar tartışılan ve malzeme çıkaran bir göreve Milli Takım teknik direktörlüğüne soyundu.

Hoşgeldin Hiddink, benim güzel ama yalnız bir o kadar da acımasız ülkeme hoşgeldin.

1 yorum:

  1. Bilakis; gelme Hiddink! gittiğin yerde kal! http://bit.ly/9oXcJY

    YanıtlaSil