28 Ekim 2011 Cuma

Derbi Keyfi

Dün akşam ki futbol festivalini gölgelemek için yapılan her türlü kepazelik amacına ulaşmadı. 90 dakika boyunca bu sezonun ilk futbol festivalini sundu hem siyah beyazlı hem de sarı larcivertli takım. Kalite düzeyi orta seviyede olmakla birlikte heyecan düzeyi ve seyir zevki üst düzeyde bir maç izledik.

Oyunun tamamında kontrol Fenerbahçe'deydi aslında. Her ne kadar ilk 15-20 dakikalık bölümde Beşiktaş oyuna daha hızlı giren takım görüntüsünde olsa da direksiyonun başında olan Fenerbahçe idi. Simao'nun jenerik golü Fenerbahçe'nin oyun planını bozabilirdi ancak rakibin fiziki açıdan yetersiz oluşu Fenerbahçe'nin skor dezavantajına rağmen kontrolü kaybetmesine neden olmadı.

Aslında Fenerbahçe hala tam olarak forma girebilmiş değil. Geçen sezonun en etkin bölgelerinden biriydi sağ kanat ancak bu sene roller değişti. Gökhan Gönül ve Mehmet Topuz'un henüz sakatlıklarının etkisini yeni yeni üzerilerinden atıyor olmaları, Caner'in Fenerbahçe'nin yeni transferi rolüne soyunmuş olması ve sol kanatta adeta yeniden doğması, Ziegler ile hem defansif kalite artarken hem de ofansa sağladığı akıllı katkılar bu yıl oyunun merkezinin de sağdan sola kaymasına neden oldu. Ümit verici olan ise sağ kanat performansının da artması ile birlikte takımın rakipler açısından daha da tehlikeli hale gelecek olması. Tabi ibr de forvette Bienvenu ve Semih'in bugünkü görünümlerinin dışına çıkarak ekstra katkı vermeleri gerekiyor.

Dün bu tehlikeyi sadece sol kanat ve göbekte Alex'in performansı Beşiktaş'a hissettirmeye yeterli oldu. Beşiktaş kendi sahasında yerleşik düzende beklediği anlarda bile adam kaçırdı, pozisyon verdi. İlk yarı belki 1-0 Beşiktaş lehine sonuçlandı ancak 45 dakikalık bölümde maçın 5-1 Fenerbahçe lehine dönmesi içten bile değildi. İlk yarı boyunca hiçbir fiziki dayanıklılık gösteremedi Beşiktaş ilk bölümdeki tempolu oyun dışında. Kapandıkları anlarda yapılan defansif hatalar bir yana topla çıkarken tribünlerin sevgilisi Quaresma bna göre bir el freniydi.

İkinci yarıda da bu görüntü çok değişmedi aslında. Yine ilk bölüme bu sefer biraz daha etkili başladı Beşiktaş. Pozisyonlar buldu, Quaresma yine topu ezdi ya da yanlış tercihler yaptı. Yine de oyuna hakim olan ancak pozisyon üretemeyen Fenerbahçe ise Caner'in şutu ve Alex'in dokunuşu ile beraberliği yakalamasını bildi. Golden sonra Quaresma maç içerisindeki iki pozitif katkısından sonuncusunu gerçekleştirerek Almeida'nın kafasına indirdiği golle Beşiktaş skor üstünlüğünü tekrar yakalasa da son dakikalarda Cristian'ın füzesi maçın berabere bitmesini sağladı. Almeida'nın golünde ise Fenerbahçe 90 dakika içerisindeki nadir kollektif hatalarından birini yaptı.

90 dakikanın Fenerbahçe adına iyileri başta Caner olmak üzere Alex, Cristian, ikinci goldeki pozisyon hatasına rağmen Ziegler ve defansta rakibi bozan Yobo olurken Beşiktaş adına ikinci goldeki baraj kurdurma hatasına rağmen Cenk, orta sahada Ernst ve Aurelio oldular. Caner'in mükemmle performansına rağmen Aykut Kocaman tarafından oyundan alınması birçokları gibi benim için de taktiksel bir hata olarak yazıldı hocanın hanesine. Maçın yıldızı ise hakem triosu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder