15 Şubat 2011 Salı

Zirve Mücadelesine Hoşgeldin Fenerbahçe

Bu sezon ilk kez Fenerbahçe taraftarının yüzü gülüyor. İki puan geride olmasına rağmen tüm camia şampiyonluğa inanıyor. Bundan birkaç hafta önce Trabzonspor ile başlayan 12 puanlık dört maçtan Fenerbahçe yarıştan kopmuş olarak çıkar demiştim.

Eğer on iki puanın onunu alırsa o zaman da yarışta ipi göğüslemenin en büyük adayıdır ama bu performansı göstereceklerine inanmıyorum diye yazmıştım. İlk üç maçta alınan dokuz puan beni yanılttı. Takım halinde şaşırtıcı derecede vites yükseltti Fenerbahçe. Ve Aykut hoca da inadını kırdığını, Fenerbahçe'nin Alex'siz olamayacağını anladığını gösterdi. Sahadaki komuta doğal liderine emanet edilince ortaya lezzetine doyum olmaz bir takım çıktı.

Öyle ki Alex bile oluşan bu ortamda performansını en üst seviyede sahaya yansıtır hale geldi. Bu noktada Beşiktaş maçından bir puanla ayrılsa dahi farkın dört puana çıkması bile Fenerbahçe'nin yakaladığı momentumu kıracak gözükmüyor.

Ve nasıl sezonun ilk yarısındaki Fenerbahçe'ye inanmıyorsam, bu üç haftalık performansı gösterebilen takıma inanıyorum. Bugün inanıyorum diye yazmam Aykut Kocaman'ı kıyasıya eleştirmediğim ve bundan sonra da eleştirmeyeceğim anlamına gelmiyor.

Ama skor yazarlığı da yapmıyorum. Ortaya konan emek takımdan umut dolu bahsetmeyi hakediyor. En azından karşımızda bir ay öncesine göre zirveden uzak değil, Trabzonspor ve Bursaspor ile birlikte zirvenin üç ortağından biri var. Ve kim ne derse desin kadrolar karşılaştırıldığında ağır basan taraf hiç kuşkusuz sarı larcivertliler.

1 yorum:

  1. okunmayan,kamuoyu oluşturmayan bir blog olsaydın istediğin gibi eleştir aykut.kocamanı derdim ama maalesef bir yönelendirme gücünüz var kalem olarak :)) bu sebeple A.Kocaman için hesaplaşma ve eleştiriyi sezon sonuna bırakırsak çok daha mantıklı olacaktır.sinerjiyi bir kişinin dahi bozmaması gerektiğine inanıyorum ki bunu en iyi bilenlerdensiniz.

    YanıtlaSil