7 Şubat 2012 Salı

Futbolumuzun Besin Kaynakları

Uzun zamandır yazamıyorum çünkü kendi hayatımla ilgili düzene sokmam gereken şeyler var. Bu süreçte Lefter'i kaybetmek gibi çok üzücü olaylar da girdi araya. Ben yine iki satır yazamadım. Süper Lig'de yazmaya değer çok mu şey var açıkçası emin olamıyorum.

Haftasonu Chelsea-Manchester United maçının ikinci yarısını Fenerbahçe-Beşiktaş derbisini izlemeye yeğlerdim. Sonradan izledim hakikaten 45 dakika içine sığan 5 golle birlikte 50. dakikadan sonra 3-0'dan yapılan tarihi geri dönüş daha çok heyecan vericiydi. Ligin tepesindeki takımlar dahil ne altta ne de üstte istikrarlı olarak zevk veren, iyi oynayan bir takım göremiyorum. İşin tadı iyice kaçtı açıkçası benim için. Hayatımdaki bana özel sıkıntılar da araya girince hiç yazamaz oldum.

Şimdi yavaş yavaş döneceğim sahalara. Dönerken de en çok kafama takılan konuyu ele almak istedim son zamanlarda. Türk futbolseverinin ya da Türk futbol katillerinin düşünce yapısı. Haftasonu büyük bir şov izledik NFL finalinde. Ve orada tekrar farkettim ki NFL izleyicisine eğlence vaadediyor. Tuttuğun takım yense de, yenilse de sen gelip maçı izleyerek zevk alacaksın diyor ve bunu gerçekleştiriyor. Avrupa bu düşünce yapısından uzak, Türkiye ise çok daha fazla uzak.

Bizdeki düşünce yapısında iki temel ve basit anlayış hakim. Birincisi "en son ya da en çok kim koydu" mantığı, ikincisi ise "ama ilk siz yaptınız ne yapalım". Birincisini futbol maçları ve özellikle derbiler sonrası sıkça yaşıyoruz, ikincisini ise sahadaki çirkinlikler ya da saha dışı şike, teşvik vb. olaylar gündeme geldiğinde. İki birbirinden sığı düşünce yapısı da futbolu, sporu mahvediyor ama biz de bundan besleniyoruz.  Çünkü iş üretemiyorsan çenen çalışsın polemik üret daha kolay. Öyle ya şimdi işin gücün yoksa Süper Lig'i NFL gibi pazarlamaya çalışacaksın, onca insanı ekrana çekeceksin, bir sürü reklam geliri yaratacaksın ama bunu yaparken de insanlar eğlenecek, devre arası muhteşem bir konser izleyecek, maç öncesi ve sonrası ile 5 saatlik bir canlı yayın yapılacak, Süper Lig için maç öncesi ve arasında verilen reklamlar linklerde internet üzerinde dönecek kadar pazarlama araçları işler hale gelecek falan filan. Çok zor iş...

Daha kolayı var: En son ya da en çok kim koydu, ilk siz başlattınız gibi ilkoklu düzeyinde anlaşılırlığı olan basit polemik konuları yaratmak ve bundan beslenmek. Bu da satıyor, özellikle bizde çok satıyor. Yiyeni bol. Afiyet olsun.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder