11 Aralık 2010 Cumartesi

Sinan Erdem Gay Club: Sigara İçilebilir

Perşembe akşamı bu sezon ilk kez Fenerbahçe'nin Euroleague maçına gittim. Maçla ilgili birşey yazmayacağım, Fenerbahçe iyi değildi ve maçı daha çok kazanmaya ihtiyacı olna Barcelona kazandı. Ama Sinan Erdem ve Euroleague'e yakışmayan o kadar çok şey vardı ki ben bunları yazacağım.

Öncelikle Fenerbahçe Ülker'in molalarda salonu gay cluba çeviren saçma sapan danslarla felaket görüntü sergileyen dans grubundan bahsetmek gerekir. On-on beş erkek iki kere çıktıkları salonda biri kalk gidelim derken diğeri bok yeme otur danslarıyla beni felaket güldürdüler ama organizasyonun kalitesinin içine ettiler. Pota altında capoera, orta sahada techno, aradan parande atarak geçen bir kaç kıllı adam. Görüntü felaket yani.

Devre arasında sigara içmek için dışarı çıkmak istedik. İki kişinin ancak geçebileceği tek bir kapı açılınca ve oraya da 300-400 kişi yüklenince bir rezillik de burada yaşandı. Daha kötüsü ise yerimize dönerken üst katta milletin dışarıya çıkmaya gerek duymadan sigara içiyor olmalarıydı. Katta tek bir güvenlik olmayınca zaten adam kesseler kimsenin haberi olmayacak.

Üçüncü periyod için yerimize otururken basketbolla pek de alakası olmayan iki palabıyık abi bu maç dönmez hocam diyerek salonu terkediyorlardı. Zaten Petit'in Yeri'nde okuduğum taraftar tablosu maçın başından beri çok da farklı değildi. Önümdeki genç kardeşim "Ömer at oğlum üçlüğü" diye gerekli gereksiz her pozisyonda tam gaz yerinden fırlarken, pota arkasında ortamı hareketlendiren grup "Barca p.çlerini şaşkına çeviren tezahüratları" ile baskebol kültürünün içine de ettiler bolca.

Kötü baskebola bu kadar rezil görüntü eklenince "acaba biz Euroleague'de final four oynamayı hakediyor muyuz?" diye düşünmüyor değil insan. Fenerbahçe Ülker Perşembe gecesini bir kenara bırakırsak yakışır final four mücadelesine de bizim için aynı şeyi söylemem mümkün değil.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder