23 Mayıs 2010 Pazar

Morinho'nun Veda Busesi


Herkesin bir durma dönemi oluyor demek. Ben de uzun bir süre çeşitli nedenlerle yazamadım düzenli olarak. Şampiyonlar Ligi'ni az daha iş nedeniyle gittiğim Prag'da bir Çek birahanesinde izleyecektim ama döndüm bugün itibariyle. 1200'lerden beri üretilen ilk Çek birası Tomaszka'yı (Tomassi) devirerek içmek mükemmel olurdu da bu Çek milletininmisapirverliği beni ülkeme daha çabuk dönmeye itti.

90 dakikası çok ortada gözüken bir maçtı Inter - Bayern karşılaşması. Nitekim 35. dakikaya kadar da tempolu, heyecanlı ama ortada geçen bir maçtı. Böyle maçlarda ilk golü atan çok büyük avantaj kazanır. Milito da ilk bulduğu pozisyonda Butt'ı yatırıp mükemmel bir gole imza attı. Usta ile Çırak'ın karşılaşmasında Usta ağır defansını devamlı ileri çıkarmanın faturasını böylece ağır ödedi.

İkinci yarıda Barcelona maçı taktiğine dönen Inter'e go atmaları mucize olurdu ve o mucize de gerçekleşmedi. İlk golü atanın kazanacağı maçta perdeyi müthiş slalomu ile kapatan yine Milito oldu. Dünya Kupası'nda Maradona'ya adeta Messi kadar büyük bir kozum mesajını bir kez daha gönderdi Arjantinli.

Morinho'nun  Madrid yolculuğuna çıkarken yanına alacağı en büyük apolet hiç kuşkusuz bu kupa olurdu. Oldu da... Inter ile çok başarılı bir kariyeri ardında bırakarak yarattığı eseri ile gurur duyarak İspanya'ya biletini aldı Portekizli.

Madrid'ten başı dik ayrılan bir diğer isim de Sneijder'di. Sezon başında onu kapının önüne koyanlar sezon sonu geldiğinde onu evlerinde televizyon başında izlemek zorunda kaldılar. Onu baştan yaratan Portekizli de şimdi o evleri başında oturqanların takımını ayağa kaldıracak. Garip...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder