Fenerbahçe Gandhi'sini Arıyor diye yazdım ya iki farklı blog platformunda puan veriliyor. Fenerblog.com adresinde en son baktığımda -27 puan almıştı. Futbloglar.com adresinde ise +22,8. Garip olan da bu zaten ortası olmaması.
Fenerbahçe Gandhi'sini Arıyor da diğerleri sütten çıkmış ak kaşık mı? Değil ama bu yazı Fenerbahçe yazısıydı, çünkü ben Fenerbahçeliyim. En koyusundan hem de. Kendimi bildiğimden beri. Denizli'de şampiyonluğu kaybettiğimiz maçta şoka girip saatlerce yatakta kendime gelmek için yatacak kadar. Galatasaray'a 5-1 yenildiğimiz maçta bir paket sigarayı bitirip kül tablasına tekme attıktan sonra salona saçılan küller yüzünden eşim tarafından evden kovulacak kadar.
Futbol erkeklerin savaşma güdülerini törpüledikleri bir spor arenası. Eğer futbol olmasaydı eminim şiddet iki katına çıkar, toplumsal infialler daha fazla olur, dünyada çok daha fazla savaş yaşanırdı. Roma'da Gladyatörler ne ise bugün futbol sahalarındaki futbolcular da onlar aslında. Sadece daha modernize edilmiş, endüstriyelleşmiş ve vahşet boyutundan uzaklaşmış şekli.
Ama tüm bu duygular benim için 90 dakikada sona eriyor. Sonrası... Gandhi...
İki farklı platformda neredeyse aynı oranda onay gören ya da karşı çıkılan bir yazıdan bahsediyorum. İşte sorun burada zaten. Kutuplaşmış olmak da. Bir Fenerbahçeli'ye sorduğunuzda bütün Galatasaraylı futbolcular, yöneticiler ve taraftarlar için çirkef, üç kağıtçı vs. sıfatları sayabilir size. Bir Galatasaraylı'ya bu soruyu sorarsanız aynı cevabı alırsınız.
Ben mi? Galatasaray'ı sevmem, ama çok iyi bilirim ki Galatasaray'sız futboldan aldığım zevk birkaç kat azalır. Denklem bu kadar basittir aslında. Bir şarkı olsa herhalde "Ne senle beraber ne de sensiz" olur Sezen Aksu'nun ağzından. Nefret ile sevgi arasındaki ince çizgidir Fenerbahçe ile Galatasaray'ın ilişkisi. Sıcak ve soğuk gibidir. Tavlada hep beyaz pulları almakla hep siyah pulları alarak oynamak kadar keskin bir ayrımı vardır. Ve eminim ki çok klişe olan o kolkola maç izlemek aslında hiç keyifli birşey olmayacaktır.
Öte yandan Galatasaray başta olmak üzere, diğer Turkcell Süper Lig kulüplerini Fenerbahçe düşmanı ilan etmek (her sene üç yeni takım lige katıldığından bu durum Bank Asya Lig'inden gelen diğer takımları da kapsıyor doğal olarak) en hafif tabiriyle geri zekalılıktır. Bu gerizekalılığı gösterenlerin günlük hayatında otobüse bindiğinden (25 milyon Fenerbahçeli'den yola çıkarak) her üç kişiden iki kişiyi gırtlaklaması, iş yerinde patron da dahil aynı oranı uygulayarak toplu bir katliam yapması gerekir.
Mantık bu ya...Onlar düşman, çünkü adı üzerinde geri kalanlar onlar...Kim diyor? Fenerbahçe Başkanı. Kim inanıyor? Gerizekalılar. Kime yararı var? Onlara...İslam Çupi'nin sözlerini bir daha okuyun lütfen. Fenerbahçe'nin büyüklüğü geri kalan tüm camiaları düşman ilan edip onlarla savaşan bir camia olduğu için Fenerbahçe büyüktür demiyor.
Geri zekalılıktır neden biliyor musunuz? Çünkü mangalda kül bırakmadan diğerlerini düşman ilan edenler iş yerinde rakip takımı tutan patronun poposunu affedersiniz ... Gerizekalılardır çünkü düşman ilan ettiklerinin arasında babaları, anaları, kardeşleri, dedeleri var. Gerizekalılardır çünkü en yakın arkadaşları Galatasaraylı ve aynı kaba ...
Ama onlar düşman? Bunu diyen kim? Fenerbahçe Başkanı. Papermoon'da hep Fenerbahçelilerle oturup yemek yer değil mi Fenerbahçe Başkanı. Ama yok kabul de edemez kimse şimdi gerizekalılığını. Ondan sonra da her başarısızlıkta aynı masalları dinleyip kendine bir avuntu bulur.
Tıpkı Türk'ün Türk'ten başka dostu yoktur" söylemi ilkelliğinde bir kafanın ürünüdür bu söylemde. Ama aynı kafalar yabancı futbolcu serbest olsunun bayraktarlığını yaparlar. Perhiz ve lahana turşusu ilişkisi yani...
Fenerbahçe başarısız oldu beyler... Ama şampiyonluğu kaçırdığı için değil. Anelka'nın bile yedek oturabildiği bir takımdan, yabancı sınırlarını kaldırmaktan bahseden bir başkanın sıradan yabancıları doluşturduğu bir takıma dönüştüğü için.
Fenerbahçe başarısız oldu beyler... Ama diğerleri yüzünden, hakemler yüzünden, Federasyon yüzünden değil beyler... Kendi öz evlatlarını bile arkasına bakmadan kulüpten kaçırdığı için. Arkasına bakmadan kaçtılar çünkü antremana, soyunma odasına girip sinkaflı küfürler savrulmasından bıktıkları için.
Fenerbahçe başarısız oldu beyler... Gidin beş sene önceye, Şampiyonlar Ligi'ni alacağız diye yola çıkan bir takım bu sene hedefini Turkcell Süper Lig'i almak olarak koyduğu için. Uyanan var mı?
Günaydın...
Not: Fenerbahçeliler gibi düşen diğer takım taraftarları da gerizekalıdır.
Yazını okudum ve gerçekten beğendim.. Galatasaray taraftarıyım ve bu aralar bir fenerbahçeliden böyle şeyler duymak değişik geldi.. Bu tespitleri yapabiliyor ve dillendiriyor olman önemli bence.. Çünkü taraftarınız aziz yıldırıma tapıyor.. Kimse sevmiyor deme çünkü gerçekten seviyorlar.. Nasıl kandırıldıklarının farkında değiller.. Yanlı medya en ufak bişey yazamıyor ve eleştiremiyor.. Bunu yapamadıkları için onlarda farklı arayışlara girmişler artık başkanınız gibi.. Bence sizin çözümünüz ve kurtuluşunuz aziz yıldırım'ın gitmesidir.. Ama olmasını istediğim şey tabiki Aziz yıldırımın daha uzun seneler o koltukta oturması ;)
YanıtlaSilona buna gerizekalı demişsin. sen nesin?
YanıtlaSilkimine göre ya da pek çoğuna göre ben de geri zekalı olabilirim sonuçta ben düşüncelerimi yazıyorum. benim düşüncem de kendimce net. söylenenleri unutmak bizim ülke olarak hastalığımız. ve şu anda fenerbahçe taraftarı da bunu yaşıyor, suni gündemler yaratılarak konu saptırılıyor ve futbol takımının başarısızlığından uzaklaştırılıyor. bir yönetici çıkıp da biz başarısız olduk, başarısızlığımızın nedenleri şunlardır dese yarına umutla bakardım. Yarından kastım da önümüzdeki yıl değil. Önümüzdeki yıl şampiyon olsak da benim fikirlerim değişmez. bunu galatasaray yapmıyor mu yapıyor, beşiktaş yapmıyor mu yapıyor. onlar söyler ya da söylemez ki ben onlara da benzer yazırlar yazıyorum. günlük yaşıyoruz... şakşakçıyız. üç beş kişi çıkıp eleştirdiği zaman da fenerbahçe düşmanı oluyor. söylediklerim fenerbahçe taraftarının hoşuna gitmiyor biliyorum. ama bugün fenerbahçe'nin bulunduğu durum budur. hani 20 yıl fark atmıştık. aynı yerde sayıyoruz. diğerleri önde de demiyorum. ama bizim bugün geldiğimiz noktayı doğru tesbit edebilmek için kapımızın önünü iyice bir süpürmemiz gerekiyor. Süpürmek deyince de herkes kadroyu baştan aşağı revize etmek gibi sığ düşüncelere kapılabilir. bu değil demek istediğim.
YanıtlaSilFenerblog'da yazıyı manşete alan kişi olarak, bu kadar eksi oy alması beni şaşırttı. Gerçi oylara aldırmamak gerek; yazı harikaydı, teşekkürler...
YanıtlaSilTeşekkürler, elbette farklı görüşte olanlar çoğunlukta dolayısıyla - puan alması da normal geliyor bana.
YanıtlaSil