Fenerbahçe kendi kalesi Kadıköy'de 5 gol yediği rakibinden deplasmanda bizi on yıl öncesine götüren bir futbol ile beraberlik çıkardı. Fenerbahçe alanı darltınca Lugano ve Edu'nun performansları yükseldi. Volkan uzun zamandır olmadığı kadar iyiydi. Sadece bu üç futbolcunun performansı ve bunu destekleyen Fenerbahçe'nin geriye yaslanma stratejisi Arsenal'in eksik ama yetenekli kadrosuna gol imkanı vermedi.
Arsenal çok mu iyiydi derseniz tabi ki değildi. Ciddi defansif sıkıntıları var, topu çok iyi dolaştırıyorlar ama Adebayor olmayınca gol noktasında etkinliklerini yitiriyorlar. Walcott gibi delici ve dikine dribling yapan bir oyuncunun olmaması da önemli bir etken. Ama ne olursa olsun maç boyunca Arsen Wenger'in bu duruma bir çözüm bulamaması, farklı birşeyler deneyememesi maçın bağıra bağıra beraberliğe gitmesine neden oldu.
Fenerbahçe 1 puanı almış olsa da ilerisi için yine kaygı uyandırmaya devam ediyor. Futbolcuların kapasitelerini en üst seviyeye kadar zorladıkları maçın son dakikalarında Uğur, Semih ve Guiza gibi futbolcuların adım atamaz hale gelmelerinden belli. Ama harç bu ve bu harçtan daha iyi bir futbol çıkmıyor.
Fenerbahçe en az hasarla ligin ilk yarısını bitirmeye ve Şampiyonlar Ligi'nde en azından UEFA'ya gitmeye çabalıyor. Bu çaba da tünelin ucundaki ışığı görmelerine yetiyor. Öndeki üçlüden vazgeçilemeyeceğini düşünüyorum ki bu durumda devre arasında 3 tane Aurelio veya Appiah'a ihtiyacı olacak Fenerbahçe'nin defans bloğunun önünde. Yoksa tünelin ucundaki ışığa ancak uzaktan bakabilecekler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder