18 Nisan 2012 Çarşamba

Bir İtiraf: Irkçıyız


Irkçılık genel olarak çeşitli insan ırkları arasındaki biyolojik farklılıkların kültürel veya bireysel meseleleri de tayin etmesi gerektiğine ve doğal sebeplerle bir ırkın (çoğunlukla kendi ırkının) diğerlerinden üstün olduğuna ve diğerlerine hükmetmeye hakkı olduğuna duyulan inanç veya bu değerleri kabul eden doktrindir. Ortaya çıkış nedenleri arasında çoğunlukla ekonomik nedenleri olması yanı sıra düşünsel nedenlere de dayanmaktadır.  - Wikipedia

Bu tanımı ortaya koyduktan sonra Türkiye'de ırkçılık yoktur demek zor, Türk ırkı diğer ırklardan üstündür savını benimseyen bir kitle, en azından bazı ırklardan üstündüre inanan insanların olduğunu hala kabullenmiyor ya da reddediyorsanız siz yalancısınız. Üstelik de bu kitle, insan topluluğu bayağı büyük.

Türkiye'de en nadir görebileceğiniz ırkçılık türü ise siyahilere karşı olanıdır. Zira nesiller boyu kültürümüzde olan ezilenin yanında olma, onun tarafını tutma içgüdüsüyle hep Türk halkı büyük bir çoğunlukla sempati ile bakmıştır siyahilere. Atletizmde siyahi atletleri tutarız, basketbolda siyahileri destekleriz, futbolda bir başkadır onların yeraldığı ve yıldızlaştığı takımların bizim nazarımızdaki değeri. Ama bu bile pozitif ırkçılık olarak nitelendirilebilir aslında.

Neyse ne, Emre Belözoğlu bir bok yedi ve Fenerbahçe camiasının en mutlu olduğu anlardan birinde limon sıktı tüm camianın keyfine. Ben ırkçı bir yaklaşımla söylediğine inanmıyorum ama karşısındakini yaralamak, onu incitmek için pekala söylemiş olma ihtimali yüksek. Bir Türk futbolcusuna nasıl ki o... çocuğu dediğinizde delleneceğini biliyorsanız, benzer bir durum siyahi bir futbolcu için de geçerli. Emre Belözoğlu'nu dışarıda çok iyi bir insan diyenler var, ben tanımam etmem. Sahada ise bambaşka onu da kabul etmek gerekir. Sahada her hareketini 6 yaşında bir çocuk aklıyla gerçekleştiriyor. Söylediği sözün de nereye gideceğinin farkında bile değil.

Ama ırkçılığı da baside indirgemeyelim. Yoksa Melo Riera'ya yumruklarını saydırırken mesela "fucking spanish" ya da "fucking gitano" dediyse bu da ırkçılık tanımına girer aynı bakış açısıyla ki deme ihtimali de yüksektir. En azından bu gerilim sürecinin gelişiminde evinin oturma odasında menajeri ile sohbet ederken de demiş olabilir. Papazın Çayırı'ndan Kanuni'nin Memleketine pankartını açmak daha ırkçı bir yaklaşımdır Türkiye normlarında aslında, gloabal normlarda Emre'nin sözlerinin de hiç aşağı kalır yanı olmasa da. Ya da Trabzonlulara "Rum Çocukları" demek.

O veya bu şekilde gerçekleşen bir eylem varsa ceza almalıdır Emre. Ama 3 maç ama 5 maç, ne verilirse verilsin. Yine de bu eylemi tribüne cebinde muz kabuğu ile gelip sahadaki bir siyahi oyuncunun önüne fırlatmakla karıştırmamak gerekir. Ya da pankart açmakla. Hepsi planlıdır ama siz halı sahada her zaman evine gidip annesinin yemeklerini yediğiniz en yakın arkadaşınıza "o... çocuğu" diyebilen bir kültürün evlatlarısınız en nihayetinde. Aslında aklınızda hiçbir zaman annesine sövmek yok, karşınızdakini yaralamak var, çünkü bir nedenle canınız yanmış. Eğer bunu yapıyorsanız Emre'nin neyi neden söylediğini daha iyi anlarsınız.

Irkçılığa tekrar gelelim... Bir ırkçıyız arkadaşlar. Tüm dünya insanlarında da bu var. Gidin A.B.D.'ye bakın bakalım siyahilere hala hangi gözle bakılıyor. Ya da Çinlilere, ya da İtalyanlara... Gidin Fransa'ya Türklere ve Araplara ne gözle bakıyorlar. Gelin Türkiye'ye bakın bakalım bırakın Ermenistan'da yaşayan Ermenileri, Ermeni vatandaşlarımıza hangi gözle bakılıyor, Rum kökenli olanlara, ülkedeki her azınlığa...

Bu işler öyle "Irkçılığa Hayır" demekle olmuyor, bizzat eylem gerektiriyor. Bizzat tüm varlığınla hissetmek gerekiyor. Biz hissetmiyoruz. Bu ülkede herhangi bir ırka karşı nefret hissetmeyen kaç kişi var? Nokta.

2 yorum:

  1. sadece bir oyuncuyu savunmak için tüm dünyayi irkçi yaptin ya helal olsun...

    YanıtlaSil
  2. Mourinho nereden baktığına bağlı, Emre'yi savunsam 3-5 maç ceza verin yazmam. Emre'nin davranış biçimini psikolojik faktörleri de ele alarak değerlendirdim. Bu benim samimi düşüncem ırkçılık ve toplumsal duruşumuzla ilgili. Ha keza yaşadığım bildiğim çokça da örnek var çevremde yurtdışı ile ilgili.

    YanıtlaSil