27 Ağustos 2010 Cuma

Yönetememe Sanatı

Hadi oturup futbolculara sayalım şimdi. Milyarlık eşşekler diye bir tezahürat vardı benim çocukluğumda. İyi de kardeşim aklın nerdeydi demezler mi yönetime. Transfer dönemi bitti ne Galatasaray ne de Fenerbahçe gerekli transferleri yapamadı. Trabzonspor Jaja'yı getirdi yaya kaldı. Rijkaard'ın belki de en haklı olduğu konu gelen yabancı transferler sakat olması.Zaten Rijkaard'ın istediği adamlar mı alındı o da tartışılır.

Galatasaray'da Rijkaard'ın istedikleri yapılmıyor peki Fenerbahçe'de. Orada da yapılıyor ama eksik. Aylarca takım santraforunu bulamıyor, hala orta saha ve defansa takviye yok, Aykut Kocaman koşan takım diyor ne işe yarayacaksa bizimkiler Robinho sevdasında. Niye: Çünkü Demirören'le sidik yarışı mevzusu. Trabzonspor farklı mı? Değil. Aylardır kimi istedikleri, kimi alacakları, ne yapmak istedikleri belli değil. Kimse kimseyi uyutmasın, Trabzonspor çok iyi falan başlamadı lige. Ya da Trabzonspor Trabzonspor gibi olsa bu Liverpool'u sürklase ederdi. Geçmişte örnekleri çok bunun. Şimdi ne değişti?

Her üç takımda turu geçebilirdi, Trabzonspor dahi çünkü karşısında Liverpool falan yoktu. Ama her üçü de kendi liglerine dönmek istediler. Ve burada bir suçlu aranacaksa bunu futbolcudan, teknik adamdan önce yönetimlerde aramak gerekiyor. Öyle köşeye yaslanıp iki tane yürekli adam vardı, gerisi şöyle böyle diye yazmak kolay.

Bugün futbolda Avrupa'da yoksan futbolda yoksun anlamına geliyor. Üç büyük takım da Türkiye'yi Avrupa futbol haritasından sildiler dün akşam. Hazır değillerdi, sezon başıydı gibi hikayelere gelmemek lazım. Demin de dedim ya sorumlu aranıyorsa yönetimlerdir. Adı üzerinde yönetim. Sonuç: Elde var sıfır.

O zaman ilkokul çocuğunun bile anlayacağı basit bir mantığı var: Yönetememişsiniz kardeşim. Eğer yönetememe sanatı diye bir ders olursa Türk futbol takımı yönetici kadrosunu uzman olarak çağırmak gerekir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder