20 Mart 2010 Cumartesi

Kadıköy - Mecidiyeköy Hattı


Maçın ilk 30 dakikasını yolda arabada radyodan, geri kalan bölümünü bizim sitenin kafesinde komşularla beraber izledim. Keşke tamamını radyodan dinleseydim zira radyoda anlatılan maçla sahada oynanan maç arasında her zaman iki seviye fark oluyor.

Fenerbahçe son 270 dakikada neredeyse pozisyon bulamadı desek yeridir. Pozisyon da vermiyor o ayrı ama Gaziantep maçı değişik bir dönüm noktası açıkçası. Ligin ilk yarısında 8 yalancı galibiyetin üzerine dokuzuncu haftada Gaziantep uyandırmıştı güzel bir rüyadan Fenerbahçe'yi. Ligin ikinci yarısında bu sefer 8 haftadır kabus gören Fenerbahçe Gaziantep galibiyeti ile kabustan uyandı.

Ama ortada üretkenlikten uzak bir oyun vardı. Güiza'nın golüne şapka çıkarılır ancak ilk yarıda o golü atan mı gerçek Güiza yoksa ikinci yarıda kaleyi biraz daha karşıdan gören pozisyonda topu dağlara taşlara vuran mı?

Bir başka çarpıcı gerçek ise Emresiz bu takımın hiç olmadığı. İkinci 45 dakikada iki top yapamadı takım. Laf Emre'ye gelmişken evlendiğinden bu yana sahada bir başka Emre var. Kimse değinmiyor ama sinirlense de sinirini gizleyip rakibiyle devamlı tokalaşmaya çalışan daha sevecen olmak isteyen bir Emre. Bir kadın bir erkeği bu kadar değiştirir...

Haftayı 3 puanla kapatmak önemliydi, Ali Sami Yen'de önemli bir başka viraj var haftaya. Yönetim Galatasaray'ın sahası kapatılsın diye yaygara koparacağına soyunma odası ve hakem odası ziyaretlerini bıraksa ve işine baksa en azından bir hafta boyunca kafalar daha rahat olabilir. Ama bu baskı altında Fenerbahçe'nin işi hayli zor gözüküyor.

Tek avantajı Lugano ve Bilica ikilisinin çok zor pozisyon veriyor olması ki bunu cebine koyup Sami Yen'e çıkmaları dakikalar ilerledikçe büyük bir avantaja dönüşecek.

Yazı Gaziantep maçı ile başladı ama maçta anlatacak çok fazla birşey olmayınca Sami Yen'e kadar uzandı. Yarın bana göre Galatasaray'ın olası puan kaybı çok stresli bir haftaya dönüşecek. Hadi hayırlısı...

4 yorum:

  1. Emre kısmı dışında her cümleye katılıyorum. Ama Emre çok etkili oynamakla birlikte inanılmaz agresif! Bunda kendisine çok falza faul yapılmasının da büyük payı var. Ama 3 büyüklerden birinde oynamasa çoğu maçta kırmızı kart görmeden bitiremezdi.

    YanıtlaSil
  2. Emre'yi son haftalarda bir daha izle Temur. Her zaman ki gibi agresif oynuyor, her zaman ki gibi koşuyor ve hırs dolu. Ama eskiden her faul sonrası kavga ederdi. Şimdi yaptığı ya da yapılan her faul sonrası rakibi ile didişmiyor aksine elini uzatan taraf oluyor.

    YanıtlaSil
  3. Takımın fazla pozisyona girememesi Daum'un tercihi.

    Defans oyuncuları hızlı olmadığından mecburen defansı geride kurmaya başladı son 3 maçtır. Bunun sonucunda 3 maçtır gol yemiyoruz.

    Ondan önceki maçları hatırlarsak, defansı önde kurduğumuz, tempo yaptığımız ve çok güzel top oynadığımız maçları kazanamadık çünkü rakipler her ataklerında defansın arkasına sarkıp pozisyon ve gol buluyordu.

    Bu oyun şekli devam edecek mecburen bu yaza kadar.

    YanıtlaSil
  4. Emre her ne kadar elini uzatan taraf olsa da çoğu pozisyonda tekmelerini görmezden gelemeyiz.Emre şu oyunu Fenerbahçe'de değil herhangi bir takımda oynasa 2 maç üstüste oynayamaz.

    YanıtlaSil