17 Nisan 2010 Cumartesi

Bursa İskender - Elvir Baliç - Ertuğrul Sağlam

Bursaspor'un Türk futbolundaki yeri elbette ayrıdır, futbol dışında Türk insanının gönlündeki yeri de ayrı olsa gerek. Bir kere yaz tatillerinin yol üstü uğrak yeridir, Bursa'da İskender yemeden İstanbul'a dönülmez.

Elvir Baliç'li, Mususi'li, Ercüment'li Bursaspor'un da yeri apayrıdır pek çok futbolseverin gözünde. 94-95 sezonunda ligi altıncı bitirip katıldığı Intertoto Kupası'ndaki yükselişini Hassler'li  Karlsruhe unutulmaz ve normal süresi 2-2, uzatmaların 3-3 bittiği maçta penaltılarla alarak durdurabilmişti.

O kadro efsane kadro olarak geçti Bursaspor'un tarihine. Tabi İmparator Nejat Biyediç de. Bugün ise herkesten geride duran ama aslında bir camianın peşine takıldığı Ertuğrul Sağlam var efsane olma yolunda. Hatta oldu da. Bursaspor tarihinin en parlak sezonunu geriye kalan 4 haftada yaşatan teknik adam olarak.

Bursaspor'un G.Antep'i geçemeyeceğini düşünüyordum ama geçtiler. Bacaklar titrer dedim ama titremedi. Bursaspor için Ali Sami Yen'deki Galatasaray maçı şampiyonluklarını ilan etmeleri anlamına gelebilir. Ya da kalan haftalarda işler tersine de dönebilir.

Ama Anadolu'dan bir şampiyon çıkması artık hayal değildir. Bu sezon ya da birkaç sezon içerisinde. Buna yaklaşan Anadolu takımları oldu ama Sivasspor'dan aldığı bayrakla Bursaspor finişe ilk kez bu kadar avantajlı giren tek Anadolu takımı.

Ve bu başarının da mimarı Ertuğrul Sağlam. Adam gibi adam Ertuğrul Sağlam. Helal olsun sana.

4 yorum:

  1. Bu kadronun neredeyse tamamı Samet Aybaba tarafından oluşturuldu, Ertuğul transfer ettirdiği oyucuları kulübede, yanında oturtuyor.
    BJK kökenli diye Samet'i kovdurana kadar uğraşan taraftarın Ertuğrul'a kucak açması, henuz bu başarı ortada yokken milli takım için favori yerli aday olması, hele hele kupa maçları sırasında saha kenarında, maç sonrası basın toplantısındaki tavırlarından sonra bir Fenerbahçeli blog yazarının "adam gibi adam" demesini hiç anlamıyorum.

    YanıtlaSil
  2. Birincisi bu bloga hiçbir zaman Fenerbahçeli kimliğimle yazı yazmadım. Ertuğrul Sağlam için de düzgün bir adam olduğu konusundaki düşüncem değişmez. Ertuğrul'un başardığı iş bir başarıdır. Hele ki başka birinin kurduğunu savunduğun kadroyla daha büyük bir başarı. Bülent Uygun da bir Fenerbahçelidir ve çok büyük iş başarmıştır ama ona da pek çok eleştiri getirebilirsin ki bana göre eleştiriyi de haketmektedir. Ertuğrul ise duruşuyla kazandığı başarıyı hakeden bir görüntü vermektedir benim gözümde.

    YanıtlaSil
  3. İtirazımın temeli Fenerbahçe değildi, hele hele Bülent Uygun hiç değildi :) fakat Fenerbahçe kimliğiyle yazmıyorsanız neden Fenerblog üyesi oldunuz ki?

    YanıtlaSil
  4. Fenerblog'dan teklif geldi ve ben de böyle bir platformda yeralmaktan gurur duyacağımı söyledim. Hepsi o. Fenerblog'da yazmak demek Fenerbahçe yanlısı yazmak demek değil. Fenerbahçeli olan herkes Fenerblog'da yazabilir. Dikkat edersen ben de Fenerblog'un bannerı yok. Çünkü bu satırları okuyanlara bu blogu ilk tuttuğum günden bugüne kadar tarafsız yazılarla doldurmaya çalıştım. Taraflı olduğum zamanlarda oldu ama daha acımasızca Fenerbahçe'yi eleştirirken ancak.

    YanıtlaSil