22 Aralık 2008 Pazartesi

Beşiktaş Yerle Bir



Ali SamiYen'deki 90 dakika açıkça gösterdi ki Beşiktaş'ın bu ligin sonunu getirecek nefesi yok. Galatasaray her zaman ki Galatasaray'dı, sistem tıkır tıkır işledi, hücumda etkili, orta sahada baskılı oynadı ve sadece klasik defansif hatalarına devam etti.



Beşiktaş ise ne yaptığını bilmez bir şekilde futbolcuların iyi niyetli mücadelesinin ötesine geçemedi. Bu maçın 90 dakikasını şöyle özetlemek mümkün: Rüştü, Holosko, Delgado, Ekrem, Uğur...Önce Rüştü topu elinden kaçırıp Servet'e ikram etti. Sonrasında Holosko saçma sapan bir yerde Arda'yı düşürdü, Delgado sadece ligimizde uygulanan bir kart politikasının bile bile kurbanı oldu, Ekrem Milan Baros'un golünde Arda'nın deparını takip edip ceza sahasının içini boşaltarak bütün defansın dengesini dağıttı, Uğur da Holosko'dan neyim eksik dercesine bir penaltı daha yaparak son noktayı koydu. Futbol hatalar oyunu ve tüm bu yazdıklarım Galatasaray'ın iyi oyununa gölge düşürmemeli ama Galatasaray gibi bir takımın karşısında bu kadar bariz hatalar yaparsanız bunun faturası da ağır olur.



Şeref tribünün de Yıldırım Demirören'in Galatasaray'ın üçüncü golü sonrası alkışını ben şöyle yorumluyorum: "Valla helal olsun bana, herşeyimi verdim bu takıma ve harika bir kulüp yarattım!!!" Yıldırım başkan Beşiktaş'ın geleceğini demirlerle örerek kulübün iyiye gitmesini engelleyen en önemli etken. Malesef tribüne kulak vermemek gibi kötü bir alışkanlık da kazandı ve tribünlerden gelen onca tepkiyi "Yarabbi şükür" diye karşılıyor. Oysa ki Beşiktaş'ın sahada bu kaosu tamamen onun eseri.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder