26 Kasım 2008 Çarşamba

Bu Yüke Kalp mi Dayanır?

Önce 28 yaşındaki Marc-Vivien Foe gözlerimizin önünde yığıldı yeşil sahaya. 22 yaşında Sevilla forması ile hayata gözlerini yumdu Puerta. Dünyada pek çok örneğine rastladık son yıllarda, biz ise Elazığspor'un antremanında kalp krizi geçirip ölen Gökmen Yıldıran ile sanki daha bir yüzyüze geldik bu trajediyle. Ümit Özat'ı hem de canlı maç yayınında böyle bir durumda görünce dona kaldık. Ümit'in hala futbola dönüp dönemeyeceği belli değil ama o hayata dönebilen şanslı sporculardan.

Bu sporcuların hiçbiri sigara içmiyorlar, kolesterol sorunları yok. Hep koşuyor, sağlıklı besleniyorlar. Düzenli antreman yapıyorlar. Ama aniden kalpleri duruveriyor. Genç ve profesyonel sporcular içlerinde taşıdıkları ölüm geni 'P1A2'den habersiz ölüyorlar.

Spor hayatına devam edenler ve başarılarını sürdürenler de yok değil. Mesela Kanu Arsenal'de çok başarılı sezonlar geçirdi. Washington Fenerbahçe'den ayrılıp döndüğü ülkesinde gol kralı oldu.

Arda'nın durumunu tam olarak bilmiyoruz. Ama bu kadar genç ve gelecek vaadeden bir futbolcunun ne kadar da basit bir kalp ritm bozukluğu da olsa daha haftası çıkmadan sahalara dönmesi bana affedilmez bir hata bolarak geliyor. Hem Arda adına hem de teknik ekip ve yönetim adına hiçbir risk dahi olmasa dinlendirilmiş olması, yaşadığı sorunla ilgili daha detaylı tetkikler tamamlanmadan oynatılması umarım yeni bir trajediye yol açmaz.
Artan maç trafiği, her geçen yıl fizik mücadelenin sınırlarını daha da zorluyor olması futbolseverler adına rüya gibi ama futbolcular açısından kaldıramayacak bir noktaya doğru gidiyor galiba.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder