20 Aralık 2011 Salı

İki Taş Arasında Temiz Oyun

Biz küçükken mahalle arasında maçlar yapardık her erkek çocuğu gibi. Kale direklerimiz yoktu, iki taş arasından geçen top gol olurdu. O top biraz taşın içinden geçse tartışma başlardı hemen gol değil direk diye. O zamanlar çocukça bir çamura yatma vardı hepimizde ama oynanan oyun temizdi.

Büyüdük futbol maçı oynamaz olduk ama çok futbol maçı izledik. Bizim çocukluğumuzda çamura yatmalarımız bir de baktık ki gerçek hayatın her anında varmış. Futbolda da... Biz futbol izlerken hatalı karar veren hakeme gidip de hocam lehimize yanlış karar verdin diyeni pek görmedik, en azından bir elin beş parmağını geçmez. Gerçek dünyada gördük ki kazanmak için her yol mübah. Ne duruşlar gördük, ne camialar, ne yöneticiler, ne futbolcular...

Gökhan Gönül'ün soyadı gibi gönül adamı olmasının nedeni aslında bizim çocukluğumuzdaki saflığı içinde yaşatıyor olması hala. Muhtemelen mahalle maçlarında da çamura yatmamıştır pek top direğin, pardon taşın üzerinden geçti diye. Tıpkı Trabzonspor maçında Aykut'un kendisine müdahalesi olmadığını Cüneyt Çakır'a söylemesi, meslekdaşının gördüğü kırmızı karta itiraz etmesi gibi. Hem de en kritik dönemçlerden birinde maçın ikinci yarısının hemen başında ve 1-0 gibi riskli bir skor ile takımı öndeyken.

Bu oyun iki taş arasında en temiz haliyle oynanıyordu. Şimdilerde o iki taş da kalmadı, neredeyse her mahallede bir halı saha var. Halı saha maçları daha günümüz gerçeğine yakın, daha sert, daha tartışmalı. Üstelik çocukça çamurlara da yer yok, çamura yatma da profesyonel futbol dünyasına yakınlaştı. Gökhan Gönül işte bu yüzden büyüdü gözümde bir kez daha. İçindeki çocuğu yaşatabildiği ve çocukça çamura yatmaktan bile uzak, tertemiz oynayabildiği için bu oyunu.

1 yorum:

  1. Gökhan Gönüle söyleyecek lafım yok. Mehmet Topuz'un onu engellemeye çalışması iyice göze batmaya başladı. Sporun özüne dönmek lazım ilk başladığı yere amatör heyecanlara.

    YanıtlaSil