5 Aralık 2011 Pazartesi

Futbolun Filozofuna Elveda

1982 Dünya Kupası'nı 7 yaşındayken şuursuzca da izleyen şanslı futbolseverlerden biriyim ki bana göre izlediğim en iyi takımlar arasında ilk üçe girer o Brezilya. İtalya'ya kaybedilen maçtaki şiirsel oyunun sahadaki orkestra şefi olarak kaldı anılarımda hep.

O yüzden Socrates'in o Brezilya takımındaki yeri de hep ayrı oldu benim için. 2 yıl sonrasında Fiorentina formasıyla Fenerbahçe karşısında da izleme şansım oldu ama hatrımda kalanlar nadir kareler bunlarla sınırlı.

Adını büyük bir filozoftan alan Socrates'in ölümü üzerine yazabileceğim yeşil sahanın dışındaki şeyler doktor olması, entellektüelliği ve endüstriyel futbolun hep dışında kalması ile sınırlı. Ama hepsinden önemlisi benim için futbol romantizminin izlediğim dönemdeki en büyük iki temsilcisinden biriydi Socrates, diğeri de Maradona. Onun adını taşıdığı büyük filozofun bir sözüyle bitirelim yazıyı, zira ölüm günü ile Türkiye'de futbolun ve adaletin sorgulandığı günler aynı tarihlerde kesişti:

"Haksızlığa uğramak, haksızlık yapmaktan iyidir".

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder