5 Mayıs 2010 Çarşamba

Fenerbahçe'nin Şahini

Kabul ediyorum bu adamın hakkını çoğu zaman ben de yemişimdir. Bu sezonun en istikrarlı 3-4 isminden biriydi Selçuk Şahin.

Ama Eskişehirspor karşısında çıplak gözle izlediğim Selçuk Şahin ise o takımın en iyisiydi. Yanımda, sağımda, solumda oturan herkes mest oldu futboluna.

Bir futbolcu asist yapmadan ya da gol atmadan bir maç içerisinde en çok bu kadar parlayabilirdi ki o da bunu yaptı zaten. Bölgesinden onlarca oyuncu geçti başta Aurelio olmak üzere. Daumlu ilk dönemin ilk yılının yıldızıydı o. Konfederasyon Kupası'ndaki oyunu büyük bir yıldızı müjdeler nitelikteydi. Sonrasında ise hep ikinci planda düşünülen adam oldu. Ben de dahil pekçok kişi Selçuk'un bu takımın bir parçası olması gerektiğini yazdı ama ilk onbiri kurarken değil on sekiz kişilik kadroda yeralmaya layık gördü kendisini. O bölgede Aurelio, Appiah, Maldonado, Josico, Cristian akla gelebilecek kim varsa geldi geçti ama kalıcı olan Selçuk oldu. Bir gün de gıkını çıkarmadı Allah için.

Daum ile ilgili talihsiz bir açıklaması vardı o ayrı ama sorunlu oyuncu olmadı hiç. Semih ile kaderi birbirine çok benzer bir de, bu yedek stepne fonksiyonu biçilmesinden dolayı. Bugün geldiğim noktada bazen birçok Fenerbahçeli'yi kabız eden oyununu da bir kenara koyarak şu noktaya geldim. Takım kötüyken o da kötüydü ama parçalar işliyorsa her zaman o parçalar arasındaki en nadide futbolculardan biriymiş. Eğer futbol bir takım oyunuysa ki öyle, işleyen bir takım içerisinde en önemli parçalardan biri olduğunugösterdi bu sezon.

Bu yazdıklarımdan Selçuk berbat 2-3 maçlık bir performans ortaya koysa ve Fenerbahçe iki kupadan da olsa dönmeyeceğim. Eskişehirspor maçında bu adamın ne olduğunu bir kez daha hatırladım. Hiddink de  Milli Takım adına sanırım büyük bir keyif almıştır Selçuk gibi bir adamın bu ligde oynamasından.

Geç kalmış bir özür mektubuna dönse de bu satırlar, Selçuk Şahin için yazılması gerekiyordu. Bir kahraman yaratmak niyetinde değilim ama Selçuk Şahin'i fazla görmezlikten geldiğim(iz) için hakkıdır bir yazılık bile olsa yaptığım(ız) iltifatlar. Bravo Selçuk Şahin...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder